New York'taki küçük bir apartman dairesinde, zeki ve nüktedan bir senaryo okuyucusu, edebiyat dünyasındaki tutkusu ve hayatın rutininden kaçış arayışıyla başlar. Cumartesi Edebiyat İncelemesi'nde yer alan bir ilan dikkatini çeker: Londra’daki Marks & Co. isimli bir kitapçı, posta yoluyla sipariş kabul etmektedir. Bu ilan, onun için sadece kitap bulma ihtimali değil, aynı zamanda beklenmedik bir yolculuğun başlangıcıdır.

Kadın, ihtiyacı olan birkaç nadir kitabı talep ederek kitapçıya ilk mektubunu yazar. Karşı tarafta, kitapçıda çalışan Frank Doel adında düzenli ve ciddi bir adam vardır. Frank, müşteri memnuniyetine önem veren biri olarak kadının taleplerini dikkatle yerine getirir. Ancak, bu mektuplaşma basit bir ticari ilişki olmaktan çıkar ve zamanla çok daha derin bir bağa dönüşür.

Mektuplar aracılığıyla, ikisi de birbirlerinin hayatlarına bir pencere açar. Kadın, New York’un hızlı ve karmaşık yaşamından, esprili ve içten ifadelerle Frank’e bahsederken; Frank, Londra’nın savaş sonrası dingin ama mücadeleci atmosferini paylaşır. Mektuplar, sadece kitaplar hakkında değil, kültürel farklılıklar, hayaller, hayal kırıklıkları ve insani bağlar hakkında da samimi bir diyalog haline gelir.

Yıllar boyunca süren bu yazışma, onların birbirini hiç yüz yüze görmeden güçlü bir dostluk geliştirmelerine olanak tanır. Kadın, Frank’in ailesi, kitapçıdaki çalışanlar ve Londra’nın kendine özgü havasıyla derinden bağ kurar. Frank ise kadının yaşam enerjisinden ve dürüstlüğünden etkilenir.

Ancak, hayatın gerçekleri her zaman mektuplardaki kadar neşeli değildir. Zaman ilerledikçe, aralarındaki bağ hem mesafeler hem de yaşamın getirdiği zorluklarla sınanır. Yine de, bu mektuplaşma, edebiyatın ve dostluğun insanları nasıl bir araya getirebileceğinin güçlü bir hatırlatıcısıdır.

Sonunda, bu alışılmadık dostluk, iki yabancının hayatlarını sonsuza dek değiştirir ve mektupların ardındaki samimi duygular, okuyucunun kalbine dokunan bir hikaye sunar. 84 Charing Cross Road, sadece bir adres olmaktan çıkar; insan ruhunun derinliklerine işlenen bir bağın sembolü haline gelir.