Clark, New York’ta sinema eğitimi almak için yeni bir hayata başlarken, şehre adım atar atmaz büyük bir talihsizlik yaşar. Tüm eşyaları bir yankesici tarafından çalınır ve şehirde yapayalnız kalır. Umutsuzca çözüm ararken yolu, karizmatik ancak bir o kadar da tehlikeli görünen Carmine Tukan Jimmy Sabatini ile kesişir. Sabatini, eski usul bir mafya babasına tıpatıp benzeyen, ancak kendini yalnızca “ihracatçı” olarak tanımlayan gizemli bir adamdır.

Clark, Sabatini’nin baştan çıkarıcı teklifini önce şüpheyle karşılasa da kısa sürede onun cazibesine kapılır. Başlangıçta basit gibi görünen iş, zamanla Clark’ı beklenmedik ve tehlikeli olayların içine sürükler. Artık eski hayatına dönmek o kadar da kolay değildir. Hem sinema okulundaki dersleri hem de Sabatini’nin çevresinde edindiği yeni "aile" arasında sıkışıp kalan Clark, kendini bir suç ağının içinde bulur.

Sabatini’nin iş dünyasının perde arkasındaki gerçekleriyle yüzleştikçe, Clark için sinema ile gerçek hayat arasındaki çizgiler giderek belirsizleşir. Film sahnelerinden fırlamış gibi görünen bu dünyada bir figüran mı, yoksa başrol oyuncusu mu olduğuna karar vermek zorundadır. Ancak farkında olmadığı şey, bu hikâyenin sonu onun ellerinde olmayabilir.