Film, düğün gününde nişanlısı tarafından eski sevgilisi için terk edilen genç bir adamın, hayallerini süsleyen romantik balayını tüm planlarıyla gerçekleştirmek yerine, beklenmedik bir şekilde annesiyle paylaşmak zorunda kalmasının trajikomik öyküsünü anlatıyor.

Genç adam, uzun zamandır hayalini kurduğu, aşkın ve romantizmin doruk noktasını yaşayacağı balayını dört gözle beklerken, düğün gününde yaşanan ihanet ve hayal kırıklığıyla sarsılır. Nişanlısı, eski sevgilisi uğruna onu terk ettiğinde, adamın dünya görüşü altüst olur; aşk, sadakat ve güven gibi kavramlar üzerine derin düşüncelere dalar. Tüm bu duygusal fırtınalar arasında, planladığı romantik tatil, artık tek başına gerçekleştirebileceği bir hayalden ibaret olmaktan çıkar.

Bunun üzerine, ailesiyle birlikte yeni bir başlangıç yapabilmek ve yalnızlık acısını hafifletebilmek için, annesiyle birlikte balayına çıkmaya karar verir. İlk başta, bu durum ona utanç ve şaşkınlık hissettirirken, zamanla annesiyle geçirdiği anlar, duygusal bir yakınlaşmaya ve beklenmedik bir bağın oluşmasına vesile olur. Annesi, onun hayatındaki en derin yaraları iyileştirmesi için hem destek olur hem de ona, yaşamın bazen beklenmedik yollarla güzelleşebileceğini gösterir.

Film, romantizm, aile ilişkileri ve kişisel büyüme temalarını mizahi ve dokunaklı bir dille ele alıyor. Genç adamın, aşkın hayal kırıklığıyla başlayan hikayesinin, annesiyle olan ilişkisi üzerinden yeniden umut ve sevgi dolu bir geleceğe dönüşmesi, izleyiciye hayatın bazen planlanandan farklı, ama bir o kadar da anlamlı yollarla şekillenebileceğini anlatıyor.