Nina ve Allen, uzun yıllar süren ilişkilerini dramasız bir şekilde sonlandırmak için her şeyi tam anlamıyla 50/50 bölüşmeye karar vermiştir. Mobilyalar, kitaplar, plak koleksiyonu—her şey adil bir şekilde paylaşılmıştır. Ancak bir konuda anlaşamazlar: favori barları.

İkisi de bu mekânı terk etmeye yanaşmayınca, iş çığırından çıkar ve absürt bir bar vesayet savaşına dönüşür. Bir zamanlar romantik anılarla dolu olan bu yer, artık bir mücadele alanına döner. Kimin burada kalıcı müşteri olacağına karar vermek için, ikili barın sunduğu her türlü çılgın yarışmaya katılmak zorunda kalır.

Bira pong turnuvaları, karaoke düelloları, garip shot meydan okumaları ve efsanevi bira içme maratonları, onların bu savaşı kazanmak için kullanacakları silahlardır. Ancak sadece birbirleriyle değil, aynı zamanda barın müdavimleri, garsonları ve hatta mekan sahibinin tuhaf kurallarıyla da mücadele etmeleri gerekecektir.

Zaman geçtikçe, eski rekabetleri alevlenirken içten içe eğlenmeye başladıklarını fark ederler. Birbirlerine karşı besledikleri duyguların gerçekten bittiğini mi, yoksa bu komik savaşın altında hala kıvılcımlar yandığını mı keşfedeceklerdir?

Bu kaotik, eğlenceli ve bol bol bira dolu mücadelede, kazanan gerçekten favori barda kalma hakkını mı kazanacak, yoksa her ikisi de çok daha büyük bir şeyin farkına mı varacaktır?