Film, 3000 yılında geçen karanlık bir geleceği konu alıyor; dünya, uzaydan gelen ve mutasyona uğramış yaratıkların egemenliği altındadır. Yaklaşık 1000 yıl önce, bu tehlikeli tür, gezegene inmiş ve tüm insanlığı ya boyunduruk altına almış ya da direnenleri acımasızca yok etmiştir. İnsanlar artık birer köle haline gelmiş, günlük yaşamları ve özgürlükleri ellerinden alınmıştır. İtaat etmeyenler katledilmiş, geride kalanlar ise hayatlarını bu vahşi yaratıklara hizmet etmekle geçirmeye mahkûm edilmiştir. İnsanlık, umutsuzluk ve çaresizlik içinde, kurtuluş umudunu tamamen yitirmiştir.

Bu yaratıkların lideri olan Terl, acımasız ve zalim bir yaratık olarak, dünya üzerindeki hükmünü daha da güçlendirmek için her türlü zorbalığı kullanmaktadır. Terl, akıl almaz güce ve zekaya sahip bir yaratık olup, karşısına çıkan her türlü direnişi anında ezmektedir. Onun kanunları altında yaşamaya zorlanan insanlar, özgürlüklerinin hayalini bile kuramayacak bir noktaya gelmiştir.

Ancak, insanlığın kaderi tamamen karanlığa gömülmüşken, içlerinde doğan bir umut kıvılcımı dünyayı yeniden aydınlatabilir. Efsaneye göre, bu yaratıkların hükmünü sonlandırabilecek bir savaşçı doğmak üzeredir. Bu savaşçı, dünyada daha önce görülmemiş güç ve yeteneklere sahip olacaktır. Terl ve onun korku imparatorluğunu yıkmak için ihtiyaç duyulan tek kişi odur. İnsanlık, hayatta kalmak ve eski özgür günlerine dönebilmek için bu savaşçıya bel bağlamıştır.

Film, aksiyon ve bilim kurgu unsurlarıyla dolu, distopik bir dünyada insanlığın son mücadelesini konu alıyor. Terl’in yönetimindeki bu korkunç düzeni devirmek için insanların verdiği epik direniş, izleyiciyi sürükleyici bir maceraya çıkarırken, aynı zamanda özgürlük, umut ve cesaret temalarını derinlemesine işliyor.