Jane ve Will, ortak bir arkadaşlarının düğününde karşılaşan iki romantik tükenmişlik yaşayan kişidir. Düğün atmosferinde, birbirlerine aniden çekilirler ve vestiyerde gerçekleşen beklenmedik bir buluşma, ikilinin hayatlarının gidişatını değiştirecek bir yolculuğun başlangıcını simgeler.

Birlikte geçirdikleri 24 saat boyunca, aralarındaki çekim giderek güçlenirken, birbirlerinin geçmişlerine dair içten itiraflarda bulunurlar. İkisi de aşk ve kayıplarla dolu bir hayat sürmüş, kalp kırıklıklarının izlerini taşımaktadır. Duygusal derinlikteki bu paylaşımlar, aralarındaki bağı güçlendirirken, aynı zamanda geçmişle yüzleşmelerine ve yaralarını sarmalarına yardımcı olur.

Zaman geçtikçe, düğün sonrası yaşanan bu ani kaçışın gerçek bir ilişkiye dönüşme ihtimali belirmeye başlar. Ancak, her ikisi de geçmişteki acı tecrübelerinin gölgesinde kalmaktan korkmaktadır. Aşkı yeniden keşfetmek ve kendilerini açmak için cesaret bulmaları gerekmektedir.

Film, Jane ve Will’in birlikte geçirdiği bu anlamlı ve yoğun 24 saatin etrafında dönerken, izleyicilere gerçek aşkın yeniden doğuşunu, yaraların iyileşmesini ve kalp kırıklıklarının üstesinden gelmenin ne kadar zorlu ama bir o kadar da güzel olabileceğini anlatır. İki kaybedenin, kaybettiği umutlarını yeniden bulma çabası, izleyicilere duygusal bir yolculuk sunar.