Pelletier ailesi, altı kişilik sevgi dolu ve maceraperest bir ailedir. Ancak hayatlarının tam ortasına düşen bir haber, her şeyi kökten değiştirir: Dört çocuktan üçü, nadir görülen ve tedavi edilemez bir hastalık olan retinitis pigmentosa nedeniyle yakın zamanda görme yetilerini tamamen kaybedecektir. Geri dönülmez bu gerçeği kabullenmek zorunda kalan Pelletier’ler, hayatı ertelemek yerine ellerinde kalan zamanı en iyi şekilde değerlendirmeye karar verirler. Aile, dünyanın tüm güzelliklerini hâlâ görebiliyorlarken deneyimlemek için büyük bir dünya turuna çıkar.

Bu yolculuk, bir maceradan çok daha fazlasıdır: Hem görsel bir şölen hem de duygusal bir keşiftir. Aile, doğanın mucizeleriyle dolu manzaralarda kamp kurar, dünyanın farklı kültürleriyle tanışır ve hayatın küçük detaylarına daha fazla değer verir. Rüzgarın, denizin ve güneşin tüm tonlarını kaydeden bu yolculuk, çocukların hafızasına kazınacak son görsel anıları oluşturur. Her durakta, kaybettikleri şeylere değil, sahip oldukları anlara odaklanmayı öğrenirler. Aile bağları güçlenirken, kimi zaman hüzün, kimi zaman kahkaha dolu anlarla her bir yolculuk noktası, geleceğin kaçınılmaz karanlığına bir direniş gibi olur.

Pelletier’lerin hikayesi, gelecekle yüzleşmenin, yaşamın geçiciliğini kabullenmenin ve anı yaşamanın önemini hatırlatır. Seyirciye, görmenin sadece gözlerle değil, kalple ve ruhla da mümkün olduğunu gösteren bu dokunaklı ve ilham verici film, bir ailenin sevgisiyle dünya üzerindeki güzellikleri nasıl yeniden keşfettiğini anlatıyor. "Blink," hayata karşı bir övgü niteliğinde; görmenin ötesinde, hissetmenin ve deneyimlemenin gücünü vurgulayan unutulmaz bir yolculuk hikayesi.