Film, Polis Şefi Carter'ın on bir kadının cesedini bulmasının ardından başlar. Bu cinayetler, meşhur "boneyard" cinayetleri olarak bilinir ve şehirde büyük bir korku ve belirsizlik yaratır. Cinayetlerin çözülmesi, yetkililer için büyük bir öncelik haline gelir.

FBI Özel Ajanı Petrovick, bu cinayetleri çözmekle görevlendirilir. Görevi, bu cinayetlerin arkasındaki seri katilin profilini çıkarmak ve suçluyu yakalamaktır. Ancak, bu görev, oldukça karmaşık bir hale gelir.

Polis teşkilatı, narkotik teşkilatı ve FBI arasında bir dizi çatışma ve anlaşmazlık ortaya çıkar. Her bir kurum, cinayet soruşturmasına kendi bakış açısıyla yaklaşır ve bu da işin daha da karmaşık hale gelmesine neden olur. Bu çatışmalar, soruşturmanın ilerlemesini engeller ve cinayetlerin arkasındaki gerçekleri açığa çıkarmayı zorlaştırır.

Filmde, karmaşık bir entrika ağı oluşturulur. Bu entrikalar, herkesin şüpheli hale gelmesine yol açar. Polis teşkilatının içinde ve dışında, herkesin bir bağlantısı veya motivasyonu olabilir. Şüpheler, cinayetlerin çözülmesini zorlaştırırken, aynı zamanda karakterler arasında gerilim ve entrikayı artırır.

Petrovick, cinayetlerin ardındaki gerçekleri ortaya çıkarmak için büyük bir zeka ve dikkat gerektiren bir süreçten geçer. Her yeni ipucu, hem cinayetlerin çözülmesine hem de gerilimin artmasına katkıda bulunur. Bu süreçte, Petrovick'in sadece cinayetleri çözmekle kalmayıp, aynı zamanda çeşitli güç oyunları ve entrikalarla başa çıkması gerekir.

"Boneyard Cinayetleri", suç, entrika ve gerilimin bir araya geldiği bir film olarak, izleyicilere karmaşık bir cinayet soruşturmasının derinliklerine dair bir bakış sunar. Polisiye ve gerilim unsurları, cinayetlerin ve şüphelilerin karmaşıklığını öne çıkarırken, karakterlerin ve güç dinamiklerinin detaylı bir şekilde işlenmesini sağlar.