Kıyamet sonrası dünyanın kaotik manzarasında, altı tutkulu masa oyunu oyuncusu, kendilerini bir yeraltı sığınağına kapatır. Dışarıdaki radyasyon, kaos ve ölümden uzakta, başlangıçta birbirlerine güvenerek eski hayatlarının bir parçasını yaşatmaya çalışırlar. Ellerindeki masa oyunları, karanlık dünyalarında bir nebze de olsa neşe ve normallik sağlamaktadır. Ancak bu izolasyonun altında yatan tehlikeler, çok geçmeden su yüzüne çıkar.

Sığınakta ilk günler, geçmişte oynadıkları oyunlardan bahsederek ve ellerindeki kutularla strateji savaşları yaparak geçer. Ancak zaman ilerledikçe, kaynakların azalması ve dış dünyadan tamamen kopmuş olmanın verdiği çaresizlikle birlikte gerilim tırmanır. Yiyecek ve suyun her geçen gün daha da tükenmesi, grubun içinde gizli bir paranoyayı besler. Kim daha fazla rasyon alıyor? Kim stoklarını saklıyor? Kim daha uzun süre hayatta kalmak için diğerlerini tehlikeye atabilir?

Bir gece, grubun lideri olarak görülen ve strateji oyunlarında her zaman kazanan biri, aniden ortadan kaybolur. Geriye yalnızca kırık bir oyun taşı ve kan izleri bırakmıştır. Bu, grubun içinde bölünmelere yol açar; bazıları onun kaçtığını düşünürken, diğerleri birinin onu öldürdüğünden emindir. Şüpheler ve suçlamalar, eski dostlukların hızla düşmanlığa dönüşmesine neden olur. Oyun tahtasındaki kurallar artık geçersizdir; yeni bir oyun başlamıştır ve bu kez oyunun adı "hayatta kalma"dır.

Her biri, geçmişte oynadığı oyunlardan edindiği taktikleri gerçek hayata uygulamaya başlar. Stratejik hamleler, ittifaklar ve aldatmacalar sığınağın içinde kol gezmektedir. Ancak grup üyeleri birbirlerini alt etmeye çalışırken, dış dünyanın karanlığı daha da derinleşmektedir. Sığınak dışından gelen garip sesler ve duvarlarda oluşan çatlaklar, onları dışarıdaki bir tehlikenin de var olabileceğine ikna eder. Belki de asıl oyun, sığınaktan çıkıp dışarıdaki dünyanın gerçeklerini keşfetmektir.

Sonunda, hayatta kalanlar sadece birkaç kişi kalır ve büyük bir karar vermek zorunda kalırlar: Kaynakları için birbirlerini yok etmeye mi devam edecekler, yoksa dışarıdaki bilinmeze birlikte bir adım atmayı mı göze alacaklar? Hayatta kalmak için verdikleri bu savaş, onları insanlıklarını sorgulamaya iter ve sonunda en acımasız oyunun, kendi iç dünyalarındaki karanlıkla yüzleşmek olduğunu fark ederler.