Küçük ve sakin bir kasaba, birbiri ardına yaşanan korkunç cinayetlerle sarsılır. Kasaba halkı, maskeli bir katilin işlediği bu dehşet verici suçlarla sarsılmıştır. Kurbanların sayısı arttıkça, tüm gözler Sidney Prescott ve onun etrafındaki sıra dışı arkadaş grubuna çevrilir. Bu gençler, kendilerini olayların merkezinde bulduklarında, yalnızca katilin hedefi olmakla kalmaz, aynı zamanda hayatta kalmak için birlikte hareket etmek zorunda kalırlar.

Sidney, hem geçmişinden gelen travmalarla hem de bir sonraki kurban olmamak için mücadele ederken, arkadaş grubuyla birlikte kendilerini bir korku filminin gerçek hayattaki versiyonunda gibi hissetmeye başlar. Katilin oyununa dahil olan bu grup, klasik korku filmlerinin klişelerini ve hayatta kalmak için bu filmlerin “kurallarını” kullanmaya karar verir. “Kuralları” anlamak ve onlardan yararlanmak, onların bu ölümcül oyunda bir adım önde olmalarını sağlayabilecek tek yol gibi görünür.

Her anı gerilimle dolu bu ölüm kalım mücadelesi sırasında, sırlar ortaya çıkar, ihanetler su yüzüne çıkar ve kimseye güvenmenin mümkün olmadığı anlaşılır. Katil, zekası ve planlarıyla sürekli önde gibi görünse de, Sidney ve arkadaşları onun oyununu çözmek için kendi sınırlarını zorlamak zorundadır. Ancak maskenin ardında kim olduğunu öğrenmek, sandıklarından çok daha tehlikeli ve duygusal bir yüzleşmeyi beraberinde getirecektir.

Kasabanın huzuru, Sidney ve arkadaşlarının zekası, cesareti ve bir arada kalma becerisine bağlıdır. Ancak korku filmlerinin kurallarını bilmek yeterli midir, yoksa bu oyun, kimsenin tahmin edemeyeceği bir sona mı ulaşacaktır?