1899 yılında, Buck Creek kasabasının sakinleri, gizemli ve acımasız bir seri katilin dehşeti altında yaşamaktadır. "Buck Creek Katili" olarak bilinen bu korkunç figür, kasabanın kırsalında, köylüleri birer birer avlayarak iz bırakmadan kaybolmaktadır. Korku, kasabanın her köşesine yayılmıştır. İnsanlar karanlıktan ve dışarıda olmaktan korkar hale gelirken, kasabanın huzuru bozulmuş ve her geçen gün katilin kim olabileceğine dair spekülasyonlar artmıştır.

Kasabanın Şerifi Hank Carter, çaresizlik içinde bir plan yapar. Artık bu katili yakalamanın zamanı gelmiştir, ama bu tek başına üstesinden gelinecek bir iş değildir. Şerif, kasabanın en yetenekli kelle avcılarından dokuz kişiyi bir araya getirir. Her biri, tehlikeli hayatlar sürmüş ve vahşi batıda hayatta kalmanın yollarını bilen, sert, deneyimli savaşçılardır. Silahşorlar, iz sürücüler ve acımasız dövüşçülerden oluşan bu ekip, Buck Creek Katili'ni izleyip bulmak ve onu adalete teslim etmekle görevlendirilir.

Bu zorlu görev, ekibi vahşi doğanın içine ve Buck Creek'in karanlık sırlarına doğru bir yolculuğa çıkarır. Her biri kendi iç hesaplaşmalarıyla boğuşurken, katilin izini sürmek hiç de kolay olmayacaktır. Katil, onları da avlayabilecek kadar zeki ve acımasızdır. Ekip, hem katille hem de kendi içlerindeki gerilimle mücadele etmek zorunda kalırken, Buck Creek’in karanlık geçmişi ve bu cinayetler arasındaki bağlantılar gün yüzüne çıkmaya başlar.

"Buck Creek Katili", adaletin ince çizgisi ile intikamın karanlık yanlarını sorgulayan, gerilim dolu bir Western hikâyesi.