Film, bir yönetmenin yeni projesi için gerçekleştirdiği oyuncu seçmeleriyle başlıyor. Başrollerde Ushan Çakır ve Hare Sürel, kendilerini oynayarak izleyiciye gerçek ve kurgu arasındaki ince çizgiyi gösteriyorlar. Yönetmen, hiç görmediğimiz ancak sadece sesini duyduğumuz gizemli bir karakter olarak hikayeye yön veriyor ve onlara ilişkilerinin sonuna gelmiş bir çifti canlandıracakları filmin öyküsünü anlatıyor. Çekimlere başladıkça, Ushan ve Hare’nin rollerinin sınırlarını aşan bir yakınlaşma baş gösteriyor. Filmde biten bir ilişkinin acısını yaşayan karakterler, kendi hayatlarında ise karşılıklı hisler geliştirmeye başlıyorlar. Gerçek hayat ve kurgu iç içe geçerken, oyuncuların hem profesyonel hem de kişisel hayatlarında nasıl bir yol alacakları izleyiciyi merak içinde bırakıyor. Acaba, filmdeki hüzünlü sona rağmen, Ushan ve Hare gerçek hayatta bir ilişkiye başlayabilecekler midir?