Dolittle, hayvanlarla konuşabilen sıra dışı bir doktorun, yas, izolasyon ve kendini yeniden keşfetme üzerine çıktığı büyüleyici bir yolculuğu konu alıyor. 19. yüzyıl İngiltere’sinde geçen hikâyede, Dr. John Dolittle, bir zamanlar Kraliçe Victoria’nın gözdesi olan ünlü bir doktor ve veterinerdir. Ancak karısının trajik ölümünden sonra Dolittle, insanlardan uzaklaşmış, kendisini Dolittle Malikanesi’ne kapatmış ve yalnızca egzotik hayvan dostlarıyla yaşamaya başlamıştır.

Yıllar süren inzivanın ardından, genç Kraliçe Victoria'nın gizemli bir hastalığa yakalanması, Dolittle'ı yeniden harekete geçmek zorunda bırakır. İyileştirici gücü efsanevi bir adada bulunan nadir bir bitkide saklıdır. Böylece Dolittle, gönülsüzce de olsa, hayatının en büyük yolculuklarından birine çıkar. Bu epik keşif, yalnızca fiziksel sınırları değil, kendi içsel korkularını da aşmasını gerektirir.

Yolculuğunda ona kendine güvenmeye çalışan genç çırağı Stubbins ile birlikte birbirinden renkli hayvan dostları eşlik eder: kaygılı bir goril, hiperaktif bir ördek, alaycı ve sürekli tartışan devekuşu ikilisi, sıcakkanlı bir kutup ayısı ve en önemlisi, Dolittle’ın sesi olmuş bilge ve inatçı papağan Poly. Hepsi, bu yolculukta yalnızca Dolittle’a değil, kendilerine de meydan okurlar.

Dolittle, rotası boyunca eski düşmanlarla yüzleşir, muhteşem yaratıklar keşfeder ve en önemlisi kaybettiği cesaretini ve bilge yüreğini yeniden bulur. Dolittle, fantastik atmosferi, mizahı ve duygusal derinliğiyle yalnızca eğlenceli bir macera değil, aynı zamanda iyileşmenin, dostluğun ve yeniden başlamanın güçlü bir hikâyesidir.