Ebru, ailesinin yanından ayrılarak üniversite hayatına başlamış, gazetecilik bölümünü seçmiş hırslı ve azimli bir genç kızdır. Hayatı boyunca hep doğruların peşinden gitmeyi, karanlık sırları aydınlatmayı hedeflemiştir. Ancak, okuduğu şehirde bir yurtta kalmaya başladığında, hayalini kurduğu gazetecilik macerasının düşündüğünden çok daha korkutucu bir şekilde başlayacağını tahmin edemezdi.

Yurt hakkında şehir efsanesi haline gelmiş hikayeler, Ebru'ya ilk geldiği gün anlatılır. Gece yarısı koridorlarda duyulan ayak sesleri, odalarda açıklanamayan soğukluklar ve geçmişte yurt binasında kaybolduğu söylenen kızlar… Ancak Ebru, bu hikayeleri birer abartı ve uydurma olarak görür. Arkadaşlarının korkularına gülüp geçer ve kendisini derslerine odaklamaya karar verir. Ne var ki, zamanla yurdun atmosferindeki gariplikler, göz ardı edemeyeceği bir hâl alır.

Ebru, geceleri odasında yalnızken tüyler ürpertici sesler duymaya başlar. Perdeleri kendi kendine hareket eder, eşyaları yer değiştirir ve uyandığında bedeninde anlam veremediği izler bulur. İlk başta tüm bunların birer tesadüf ya da stres kaynaklı sanrılar olduğunu düşünür. Ancak, olayların şiddeti arttıkça Ebru, yurdun sıradan bir yer olmadığını fark eder. Daha önce kaybolan kızların hikayelerini detaylıca araştırmaya karar verir ve geçmişe dair gizemli bağlantıları ortaya çıkarır.

Ebru’nun araştırmaları, yurdun inşa edilmeden önceki tarihe uzanır. Binanın, bir zamanlar insanlar ve cinler arasında bir anlaşmanın yapıldığı kutsal bir yer olduğu söylentileri vardır. Bu anlaşma, insanlar tarafından bir tür ayinle korunmuş; ancak zamanla unutulmuş ve ihmal edilmiştir. Ebru, yurdun eski sakinlerinden kalan mektuplar ve yazılar sayesinde, bu anlaşmanın nasıl bozulduğunu ve yurt binasının neden lanetli hale geldiğini öğrenir.

Bu sırada, Ebru yalnızca geçmişin izlerini değil, aynı zamanda kendisine musallat olan karanlık varlıkları da anlamaya çalışır. Bu varlıklar, kaybolan kızların öfkeli ruhları mı, yoksa anlaşma bozulduğu için özgürlüğe kavuşan cinler midir? Ebru, gerçeği öğrendikçe kendisini giderek daha tehlikeli bir durumun içinde bulur. Cinler, anlaşmanın bozulmasından ötürü insanlardan intikam almak istemektedir ve bunun için genç kızları hedef almaktadır.

Ebru, bir gece korkunç bir ayinin tam ortasında uyanır. Yurttaki kızlar, farkında olmadan bu ayinin birer parçası olmuşlardır. Ayin sırasında cinler, geçmişin öfkesiyle geri dönmekte ve insan dünyasına zarar vermek için hazırlık yapmaktadır. Ebru, ayini durdurmanın bir yolunu bulmak zorundadır. Gazetecilik tutkusu ve kararlılığı, onu hem gerçeği ortaya çıkarmaya hem de arkadaşlarını ve kendisini kurtarmaya zorlar.

Yurt binasının karanlık geçmişiyle yüzleşen Ebru, hem doğaüstü varlıklarla hem de kendi korkularıyla savaşır. Zaman daralırken, Ebru geçmişte yapılan anlaşmayı yenileyerek cinlerin öfkesini yatıştırabilecek mi, yoksa hem kendisinin hem de diğer kızların hayatı sonsuza dek karanlık bir lanetin içine mi hapsolacak? Bu hikaye, gerçeği aramanın tehlikelerini ve cesaretin sınırlarını keşfeden bir genç kızın olağanüstü mücadelesini anlatır.