Burcu, daha doğduğu gün terk edilmiş bir bebek olarak kızlar yurdunun kapısına bırakılmış ve kendisine merhamet gösteren Zahide tarafından evlatlık alınmıştır. Ancak Zahide, Burcu’nun başına gelenleri ve onunla ilgili sırrı hiç kimseyle paylaşmamış; bu gizem, yıllar içinde karanlık bir gölge gibi yurdun üzerine çökmüştür. Burcu'nun beyin hastalığı olduğu düşünülse de durumunun gizemi, kızlar yurdunda korkutucu bir efsaneye dönüşmüştür. Onun vahşi doğası ve odasından yankılanan çığlıkları, yurdun duvarları arasında dolaşan hayalet hikayelerine ve ürpertici masallara ilham kaynağı olmuştur.

Burcu'nun büyüdüğü odanın kapısı, hiçbir zaman açılmamış ve bu kapının ardındaki hayat yalnızca hayal edilmiştir. Zahide, hem Burcu’yu hem de yurdun diğer kızlarını korumak için bu düzeni sürdürürken, Burcu’nun varlığı, yurtta kalan herkes için bir korku ve merak unsuru olmuştur. Geceleri Burcu’nun çığlıkları, kızların birbirlerini korkutmak için anlattıkları hikayelerde yer bulur; onun içinde bir cinin yaşadığına, onun aslında insan olmadığına dair söylentiler dilden dile dolaşır. Bu söylentiler, yurttaki yeni kızları korkutmak için bir gelenek haline gelmiştir.

Yurda yeni kayıt yaptıran Kübra ise bu kasvetli atmosferin içine çekilir. Üniversiteye başlama heyecanı taşırken, kısa sürede kendisini Funda ve arkadaşlarının hedefinde bulur. Funda’nın liderliğinde şekillenen grup, özellikle yeni gelenlere üstünlük kurarak onları küçük düşürmeyi bir oyun haline getirmiştir. Kübra, bu zorbalıklarla mücadele etmek zorunda kalır; ancak onun taşıdığı acı, çok daha derindir. Yıllar önce annesini doktorların ihmalinden kaynaklanan bir hata nedeniyle kaybetmiştir. Annesinin kaybıyla sarsılan Kübra, bu travmanın etkisiyle, başka kimsenin böyle bir acı yaşamaması için hemşire olma kararı almıştır.

Kübra, Funda ve grubunun zorbalıklarıyla baş etmeye çalışırken, Burcu’nun hikayesini öğrenir. Burcu’nun odasına kimsenin yaklaşmaya cesaret edemediği, onun karanlık bir varlık olarak görüldüğü bu hikayeler, Kübra’yı hem korkutur hem de ilgisini çeker. Kübra, kendi kayıplarından ve acılarından yola çıkarak Burcu’nun yalnızlığına ve korkularına empatiyle yaklaşmaya çalışır. Onun kapalı kapılar ardında tutulmasının nedenini anlamaya karar verir ve cesaretini toplayarak Burcu’nun hikayesini çözmeye çalışır.

Kübra’nın bu yolculuğu, sadece Burcu’nun içindeki karanlık sırları değil, Zahide’nin yıllardır sakladığı gerçeği de ortaya çıkaracaktır. Burcu gerçekten düşündükleri kadar korkunç bir tehdit midir, yoksa toplumun korkularının ve önyargılarının kurbanı olan masum bir genç kız mı? Kübra, bu gizemi çözmek için hem korkularıyla yüzleşecek hem de Burcu’nun insanlığını yeniden kazanmasına yardımcı olacak bir umut ışığı olacaktır. Ancak bu süreç, Kübra’yı da kendi geçmişi ve acılarıyla hesaplaşmaya zorlayacaktır.