Aktif bir hayal gücü, ama gerçek dünyada fazlasıyla sessiz bir çocuk: Elio.
Hayatı boyunca dışlanan, yanlış anlaşılan ve hep kendi dünyasında yaşamaya zorlanan Elio, bir gün evinde sıradan bir öğleden sonra geçirdiğini sanırken, istemeden evrenler arası bir protokolü tetikler. Ve bir anda, ışınlanarak kendisini Communiverse adlı akıl almaz bir organizasyonun merkezinde bulur.

Communiverse, binlerce gezegenin temsilcilerinden oluşan barışçıl ama kaotik bir meclistir. Evrendeki uygarlıklar arasında iletişimi, diplomatik anlaşmaları ve kültürel değişimi yönetir. Fakat yanlış bir çeviri, karışmış bir sinyal ya da sadece evrenin Elio’ya kötü bir şakası sonucunda, Dünya'nın resmi temsilcisi olarak tanımlanan kişi artık Elio’dur. On iki yaşındaki, çekingen, sıradan Elio…

Böylesi bir baskıya tamamen hazırlıksız olan Elio, kendisini dev mantar beyinlilerden, kristal formda yaşayan uzaylılara, sürekli şarkı söyleyerek iletişim kuran gezegen sakinlerinden, zaman içinde ileri geri giden varlıklara kadar envai çeşit yaşam formunun arasında bulur. Her biri kendi kültürü, kendi değerleri ve kendi beklentileriyle Elio’nun karşısındadır.

Elio'nun bu organizasyonda kalabilmesi için sadece bir isim yeterli değildir. Bir dizi zorlu sınavdan geçmesi gerekir — diplomatik simülasyonlar, duygusal zekâ testleri, kültürel empati görevleri, hatta galaksiler arası etik çelişki çözümleri.
Ama en büyük sınav, Elio’nun kendisine dair inançlarını sorgulamasıdır. Bu garip, rengârenk ve bazen korkutucu evrende, kim olduğunu, neye inandığını ve ne için savaşmak istediğini keşfetmelidir.

"Kimi zaman gerçek cesaret, dünyaya değil, kendine temsilci olabilmektir."
Elio’nun hikâyesi, dışlanmış bir çocuğun sadece kendine değil, tüm evrene sesini duyurmasının hikâyesidir.