Amerika-Kanada sınırında geçen bu gerilim dolu hikâye, eski bir deniz komandosu olan Henry’nin tehlikeli geçmişinden kaçamayacağını kanıtlıyor. Ormanda devriye görevi yapan Henry, eski yaşamını geride bırakarak huzurlu bir hayat kurmaya çalışmıştır. Ancak her şey, karanlık geçmişinden bir düşmanın onu bulup öldürmek için harekete geçmesiyle değişir.

Düşmanı, acımasız ve kaotik doğasıyla Joker’i andıran bir karakterdir ve intikam için Henry’yi ormanın derinliklerine sürükler. Henry’nin düşmanı onu kendi oyun sahasına çektiğini düşünürken, olaylar bambaşka bir yöne savrulur. Zira ormanda bulundukları bölge, aynı zamanda bir uyuşturucu kartelinin sevkiyat rotasıdır ve bu acımasız çete onları fark eder. Artık yalnızca birbirleriyle değil, çok daha büyük ve ölümcül bir tehditle de yüzleşmek zorundadırlar.

Henry, geçmişinden gelen bu düşmanıyla karmaşık bir kedi-fare oyununa girişirken, hayatta kalmak için eski yeteneklerini kullanmak zorunda kalır. Ancak, ölümcül hesaplaşma sadece fiziksel bir mücadele değil, aynı zamanda Henry'nin kendi içindeki karanlıkla yüzleşmesini gerektirir.

Film, aksiyonun yanı sıra psikolojik gerilim ögeleriyle de dikkat çeker. Van Damme, kaotik düşman rolünde sıradışı bir performans sergilerken, Henry’nin zihinsel ve fiziksel mücadelesi filmin gerilim dozunu artırır. Orlando Jones ve Tom Everett Scott’ın etkileyici oyunculuklarıyla güçlenen bu yapım, ihanet, intikam ve hayatta kalma temalarını başarıyla işler.

Uyuşturucu çetesinin ormanda yarattığı ölümcül tuzaklar ve Henry ile düşmanının aralarındaki kaçınılmaz hesaplaşma, izleyiciyi ekrana kilitler. Kaçış yok, affetme yok… Ormanda sadece hayatta kalmak için savaş var.