Şehrin karmaşık ve karanlık caddelerinde, eski polis memuru Daniel’in gözleri intikam arzusuyla parlıyor. Ağabeyi Michael, gizemli bir cinayetin kurbanı olmuş, geride adalet arayan bir kardeş bırakmıştır. Daniel, hayatında ne pahasına olursa olsun adaleti sağlamaya yemin eder, fakat görevden alındığı eski polis teşkilatıyla yaşadığı sorunlar işini zorlaştırmaktadır. Polisle arasındaki bu gerilim, onun yalnız hareket etmesine neden olmuş ve adaleti kendi yöntemleriyle bulma kararlılığına itmiştir.

Bir gün, Daniel’in yolu cesur ve genç bir dedektif olan Emma ile kesişir. Emma, Daniel’in yeteneklerine ve kararlılığına hayran kalır, ancak bu, kendi kariyeri için de büyük bir fırsattır. Michael’in cinayeti Emma için bir çıkış yolu olabilirken, Daniel için ise bu dava bir son değil, kişisel bir hesaplaşmadır. İkili, bir araya geldikçe, cinayetin ardındaki sır perdesi yavaş yavaş aralanır ve hem Daniel’in hem de Emma’nın geçmişteki travmaları, bugünkü hayatlarına yeniden sızmaya başlar.

Birlikte geçmişlerinin karanlık gölgeleriyle yüzleşmek zorunda kalırlarken, Daniel’in adalet arayışı daha büyük bir tehlikeyle sonuçlanır. Şehrin derinliklerinde gizlenen, Michael’i öldüren güç, yalnızca kardeş katili değil, aynı zamanda Emma’nın geçmişiyle de bağlantılıdır. İki dedektif, kendilerini hem suçlularla hem de kendi kişisel şeytanlarıyla bir savaşın içinde bulurlar.