Doug, ailesi tarafından sürekli küçümsenmiş ve "ailenin zeki olmayan çocuğu" etiketiyle büyütülmüş bir gençtir. Onun zekası yerine, iri cüssesi ve bitmek bilmeyen enerjisi dikkat çeker. Geçimini bir barda fedai olarak sağlayan Doug, yaşamında bir türlü kendini ait hissedebileceği bir yer bulamaz. Ancak bir gün, bir hokey maçında sahaya dalmasıyla hayatı köklü bir değişim geçirir.

Doug'un kaba kuvveti ve azmi, küçük bir kasabanın zayıf ve umutsuz yarı-profesyonel hokey takımının dikkatini çeker. Doug, hokey konusunda herhangi bir yeteneğe ya da bilgiye sahip olmasa da, takıma katılır. Çünkü onun en büyük yeteneği, sahada ne pahasına olursa olsun ayakta kalması ve gerektiğinde rakiplerini yere sermesidir. Takımın başına buyruk ve dışlanmış oyuncularından oluşan renkli ekibi, Doug'un liderliğinde hiç beklenmedik bir başarı hikayesi yazmaya başlar.

Ancak Doug, sadece rakiplerle değil, kendi takım arkadaşlarının inançsızlığı ve ailesinin alaycı tutumuyla da mücadele etmek zorundadır. Onun karşılaştığı her zorluk, hem kişisel bir meydan okuma hem de sahada kazanılan zaferlerin bir parçasıdır. Doug'un bitmek bilmeyen enerjisi, takım ruhunu yeniden canlandırır ve kasabanın gözdesi haline gelir.

Kahkahalarla dolu anlar, gülünç çatışmalar ve Doug'un sevimli, saf yanıyla harmanlanan bu hikaye, sadece hokeyin değil, hayatın da en beklenmedik oyuncular tarafından kazanılabileceğini kanıtlar. Zaferin tek anahtarı ise Doug’un kendine özgü tekniği: Tekme-tokat mücadele etmek!