Zorlu bir sinir krizi geçirdikten sonra, genç bir kadın tedavi görmek üzere memleketi Maine’e dönmek zorunda kalır. Dönüş, onu hem geçmişiyle hem de kendisiyle yüzleşmeye zorlayan bir süreçtir; fakat bu kez yalnızca terapilerle değil, doğanın kollarında bir iyileşme yolculuğu beklemektedir. Ailesinin ve terapistinin yönlendirmesiyle gönülsüzce doğayla iç içe olmaya itildiğinde, onun için huzurlu bir kaçıştan çok bir sınav gibi görünür.

Ancak kısa bir süre sonra, burada kendisi gibi kırılgan bir ruha sahip olan, biraz takıntılı bir Orman Korucusu ile tanışır. Korucu da kendi kişisel mücadeleleri ve geçmiş travmalarıyla baş etmeye çalışmaktadır. Bu sıra dışı ikili, birbirlerinin yaralarını anlamaya başladıkça, aralarındaki bağ derinleşir ve dostlukları ikisi için de iyileştirici bir güç haline gelir. Başlarda kendisi için pek de umut vaat etmeyen bu doğa macerası, genç kadına sadece geçmişin izlerinden kurtulma değil, aynı zamanda kendisini yeniden bulma fırsatı sunar.