Claire Hiller, kızı Robin’in korkunç bir kazadan mucizevi bir şekilde hayatta kalmasıyla büyük bir rahatlama hisseder. Kazadan sonra hastanede doktorlar bile Robin’in hayatta kalmasını bir mucize olarak görürken, Claire için bu olay Tanrı’nın bir lütfu gibi gelir. Ancak zamanla Claire’in içindeki rahatlama yerini derin bir huzursuzluğa bırakır. Robin, kazadan önceki Robin değildir; hem fiziksel hem de davranışsal olarak farkedilir değişiklikler göstermeye başlar.

Başlangıçta Claire, Robin'in yaşadığı travmaya bağlı olarak bu değişikliklerin normal olduğunu düşünür. Kızı artık daha sessizdir, bazen gözleri uzaklara dalar ve sebepsiz yere rahatsız edici bir şekilde gülümser. Kazadan önce enerjik, neşeli bir çocuk olan Robin, şimdi daha donuk ve soğuktur. Bu değişimlerin geçici olduğunu varsayan Claire, kızına daha fazla sevgi ve destek sunmaya çalışır. Ancak bu sessiz değişiklikler zamanla daha ürkütücü ve gizemli hale gelir.

Robin, kazadan sonra sık sık karanlıkta uyanmaya başlar ve annesine "birinin" onu izlediğini söyler. Claire, kızının kabuslar gördüğünü ya da travmatik bir deneyimin ardından paranoyak hissettiğini düşünse de, olaylar hızla daha garip bir hal alır. Evin içinde açıklanamayan gölgeler belirmeye başlar, elektrikli aletler kendi kendine çalışır ve Robin, bilinçsiz bir şekilde uykusunda gezerken Claire’in adını tekrar tekrar fısıldar. Korku dolu gözlerle annesine bakarak, "Anne, o hala burada. O gitmedi," der.

Claire, kızının bu deneyimlerinin sadece travmanın bir yansıması olmadığından şüphelenmeye başlar. İçini kemiren korku, Claire’in Robin’in kazadan sonra sadece fiziksel olarak geri dönmediğine, aynı zamanda ölümün kapısından geçerken karanlık bir varlığın onu takip etmiş olabileceğine inanmasına yol açar. Robin'in davranışları gitgide daha ürkütücü hale gelirken, Claire kendini kızını kurtarmak ve onu takip eden karanlık güçle yüzleşmek zorunda hisseder.

Çaresizlik içinde, Claire kızının kurtarılması için bir çözüm aramaya başlar. Geleneksel tıp ve psikoloji bir sonuç vermediğinde, Claire daha mistik ve manevi yollara yönelir. Kazanın olduğu yerde bir tür karanlık güç ya da lanet olduğuna inanan bir medyumla iletişime geçer. Medyum, Robin’in ruhunun kazadan sonra tamamen geri dönmediğini ve onunla birlikte ölümden gelen bir varlığın geri geldiğini söyler. Claire’in tüm inançları ve mantığı, kızını korumak için korkutucu ve bilinmeyen bir dünyaya adım atması gerektiği gerçeğiyle sınanır.

Robin'i kurtarmak ve karanlık varlığı kovmak için Claire, tehlikeli ve doğaüstü bir mücadeleye girişir. Bu süreçte, Claire sadece kızının ruhunu değil, aynı zamanda kendi akıl sağlığını ve inançlarını da korumaya çalışırken korkunç gerçeklerle yüzleşir.