1989 yılının karanlık bir gecesinde, acil yardım hattı korkunç bir çağrı alır. Telefondaki ses, Maria Rossi’ye aittir. Sesi titreyen ve korkudan deliye dönmüş bir kadının sesidir bu. Maria, üç kişiyi vahşice öldürdüğünü itiraf eder. Polis olay yerine vardığında, buldukları manzara tarif edilemeyecek kadar korkunçtur. Kanlar içinde kalan cesetler, vahşetin boyutunu gözler önüne serer. Maria Rossi, bu vahşetin ortasında, kendinden geçmiş halde bulunur ve hemen tutuklanır. Ancak, bu kan dondurucu olayın ardındaki gerçeklerin ne olduğu belirsizdir. Maria’nın akıl sağlığı mı çökmüştür, yoksa karanlık, doğaüstü güçlerin etkisi altında mı kalmıştır?

Yirmi yıl sonra, Maria’nın kızı Isabella, annesinin yaşadıklarını ve o gece neler olduğunu öğrenmeye kararlıdır. Annesi, İtalya’da, cezai ehliyeti olmayan akıl hastalarının tutulduğu Centrino Hastanesi’nde kilit altında tutulmaktadır. Isabella, annesinin akıl hastası mı olduğunu yoksa kötü ruhlar tarafından mı ele geçirildiğini anlamak için bu karanlık geçmişin izini sürmeye başlar. Geçmişin gölgeleri Isabella’yı, annesinin acı dolu çığlıklarının yankılandığı, eski ve kasvetli hastaneye kadar sürükler.

Isabella, annesinin masumiyetini kanıtlamak ya da içindeki kötülüğün kaynağını keşfetmek amacıyla, alışılmadık bir yol izlemeye karar verir. Bilim ve dini bir araya getiren iki genç şeytan çıkarıcı, Peder Ben Rawlings ve Peder David Keane, Isabella’nın yardımına koşar. Bu iki adam, sıradan şeytan çıkarıcılardan farklıdır; onlar hem bilimsel hem de dini yöntemlerle kötülüğe karşı savaş açmışlardır. Isabella, annesini iyileştirmek için onların yardımına başvurur.

Ancak, bu sıradışı ekip, Maria’nın ruhunda saklanan dehşetin boyutunu kısa sürede anlar. Maria’nın bedeni ve ruhu, sıradan bir şeytanın değil, dört güçlü kötü ruhun etkisi altındadır. Bu ruhlar, saf kötülüğün kendisidir ve Maria’yı tamamen ele geçirmiştir. Şeytan çıkarma seansları başladığında, hastanenin duvarları arasında dolaşan karanlık ve kötü enerjiler, Isabella ve şeytan çıkarıcıları korkunç bir kâbusun içine çeker.

Maria’nın içinde saklanan kötülüğe karşı verdikleri mücadele, sadece onun ruhunu değil, aynı zamanda Isabella’nın da ruhunu tehdit eder. Şeytan çıkarma seansları sırasında, kötülükle yüz yüze gelen Isabella, kendi inançlarını ve hayatta kalma içgüdülerini sınamak zorunda kalır. Her geçen gün, bu saf kötülük karşısında daha da çaresiz hale gelirler. Isabella, annesini kurtarmaya çalışırken, aynı zamanda kendi ruhunu da bu korkunç güçlerden korumak zorundadır.

Bu dehşet dolu yolculuk, sadece bir annenin ve kızının hikayesi değil, aynı zamanda insan ruhunun en karanlık köşelerinde saklanan kötülüğün doğası üzerine bir araştırmadır. Isabella, annesinin kurtuluşu için mücadele ederken, kendi korkularıyla yüzleşmek ve kötülüğün gerçek yüzünü anlamak zorunda kalacaktır. Ancak, bu karanlık yolda, her şeyin bir bedeli vardır ve Isabella, bu bedelin ne kadar ağır olacağını çok geçmeden öğrenecektir.