Derinlemesine işlenmiş bir psikolojik gerilim öyküsü olan bu hikaye, insanın inanç ve akıl arasında sıkışıp kalmış mücadelesini konu alır.

Yıllardır küçük bir kasabada görev yapan papaz, son zamanlarda aldığı rahatsız edici mesajlar ve gördüğü tuhaf rüyalar nedeniyle zihninin sınırlarını zorlamaktadır. Bu mesajların Tanrı’dan bir uyarı olduğuna inanan papaz, kasabada karanlık bir olayın yaklaşmakta olduğunu hissetmektedir. Ancak rüyaları her geçen gün daha da rahatsız edici bir hâl alır; boğucu sesler, alevler içinde yanan yüzler, karanlık bir ormanda kaybolmuş bir çocuk...

Diğer yandan, dedektif, karanlık geçmişinden kaçmaya çalışarak şehirden uzaklaşmış, yalnızlığın içinde kaybolmuş bir adamdır. Geceleri peşini bırakmayan sanrılar, kendisini yavaş yavaş deliliğin eşiğine sürüklemektedir. Gözlerinin önünde sürekli olarak ölmüş eski bir dostunu görmekte, onun suçlayıcı bakışlarıyla hesaplaşmaktadır.

Bir gün kasabada küçük bir çocuğun kaybolduğu haberi yayılır. Kasaba halkı endişe içindedir, ama kimse gerçekte neler olduğunu bilmemektedir. Polisin araştırmaları sonuçsuz kalır. Umutlar tükenmeye başladığında, papaz ve dedektif kendilerini bu kayıp vakasının ortasında bulur. Papaz, bu olayın rüyalarında gördüğü karanlık vizyonlarla bir ilgisi olduğuna inanırken, dedektif bu araştırmanın zihnindeki sanrılarla mücadele edebilmek için bir fırsat olduğunu düşünmektedir.

Araştırma ilerledikçe, ikili kendilerini geçmişleriyle hesaplaşmak zorunda kalır. Papaz, Tanrı’nın kendisine gösterdiği işaretlerin peşinden giderken inancını sorgulamaya başlar. Dedektif ise kendi deliliğiyle yüzleşmek zorunda kalır; çünkü kayıp çocuk vakası, onun geçmişinden gelen karanlık bir sırla doğrudan bağlantılıdır.

Kendi içlerindeki kötülüklerle boğuşan bu iki adam, kasabanın karanlık sırlarını açığa çıkarmaya çalışırken her adımda daha da derin bir çukurun içine çekilirler. Papaz, artık inancının mı yoksa deliliğin mi rehberlik ettiğini ayırt edemez hâle gelirken, dedektif de zihnindeki sanrıların gerçeğin mi yoksa kendi suçluluk duygusunun bir yansıması mı olduğunu anlamaya çalışır.

Ve sonunda, gerçekle yüzleşmek ikisini de tamamen değiştirecek, onların asla geri dönülmeyecek bir yola girmelerine neden olacaktır.