Alışılmışın dışında bir genç kadın olan Elif, tamamen sezgileriyle hareket ederek kendi çiçekçi dükkanını açar. Dükkanını açtıktan kısa bir süre sonra, kelimenin tam anlamıyla her zaman hayalini kurduğu adamla, Mert ile tanışır. Mert, Elif’in hayal ettiği her şeydir: nazik, yakışıklı, ve çiçeklere olan sevgisini paylaşan bir adamdır. Elif, Mert’le birlikte geçirdiği zamanlarda hayatının en mutlu anlarını yaşar ve her şeyin tam da hayal ettiği gibi olduğunu düşünür.

Ancak, tam her şey yolunda giderken, dükkanına yeni bir müşteri gelir. Bu yeni adam, Can, Elif’in dikkatini çeker. Can, Mert’ten tamamen farklıdır: gizemli, karizmatik ve Elif’in hiç tahmin edemeyeceği bir şekilde onun hayatına dahil olur. Elif, Can’ın kim olduğunu ve onun hayatına nasıl bir etki yapacağını merak ederken, kendini iki farklı adam arasında kalmış bulur.

Bir yanda, hayallerinin adamı olan Mert vardır; diğer yanda ise, onu derinlemesine etkileyen ve hayatına yeni bir heyecan getiren Can. Elif, bu iki adam arasında bir seçim yapmak zorunda kalır ve sezgileri onu bir kez daha doğru yöne yönlendirmek zorundadır. Elif, hayatının en büyük kararını verirken, kendi kalbinin sesini dinleyip, gerçek aşkı ve mutluluğu bulmaya çalışır.