Koparan Kardeşler, belediyenin kefen ihalesine girerken farkında olmadan büyük bir oyunun içine çekilen iki kardeşin başından geçen trajikomik olayları konu alıyor.

Orhan Koparan ve kardeşi Naylon, "Koparan Kardeşler" adını verdikleri şirketlerinde mezarlık hizmetleriyle uğraşan iki girişimcidir. Kabir bakım ve cenaze hizmetleri sunarak geçimlerini sağlarken, işleri büyütmenin yollarını ararlar. Bu amaçla, belediyenin açtığı kefen ihalesine katılmaya karar verirler. Ancak bilmedikleri bir şey vardır: Bu ihale çoktan belirli kişilere söz verilmiş, her şey önceden ayarlanmıştır.

İhalenin şeffaf olmadığını fark eden Koparan Kardeşler, durumu sorgulamaya başladıklarında beklenmedik olayların fitilini ateşlerler. Belediye yetkilileri, ihaleyi ayarlayan mafyavari gruplar ve işin içinde dönen kirli oyunlar derken, iki kardeş kendilerini bir anda tehlikeli bir girdabın içinde bulurlar.

İhale sırasında yanlışlıkla mafyanın liderine sert bir çıkış yapan Naylon, farkında olmadan tehlikeli bir düşman edinirken, Orhan bu işin peşini bırakmamaya kararlıdır. Ancak işler gittikçe içinden çıkılmaz bir hal alır. Belediye memurlarından mahalle esnafına, rüşvetle iş çevirenlerden mezarlık görevlilerine kadar herkesin kendine ait bir çıkarı vardır.

Koparan Kardeşler, bir yandan ihale sürecinde adalet ararken, bir yandan da yanlış anlaşılmalar ve aksilikler yüzünden her adımlarında başlarına yeni bir bela açarlar. Belediye ihalelerinin karanlık yüzünü ortaya çıkarmaya çalışırken, trajikomik şekilde hem devletin hem de mafyanın hedefi haline gelirler.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi, Orhan’ın eski sevgilisi belediye hukuk danışmanı olarak karşısına çıkar ve aralarındaki eski defterler açılır. Naylon ise bu hengamenin ortasında beklenmedik bir aşkın içinde bulur kendini.

İhale günü yaklaştıkça gerilim artarken, Koparan Kardeşler’in hem işlerini kurtarmaları hem de hayatta kalmaları için büyük bir plan yapmaları gerekecektir. Peki, iki kardeş bu büyük komplo karşısında dimdik durabilecek mi, yoksa istemeden de olsa trajikomik bir şekilde sistemin bir parçası mı olacaklar?