20'li yaşlarda enerjik ve özgür ruhlu bir genç kadın olan Kristen, bir gece önceki çılgın partinin izlerini silmekle meşguldür. Ev dağınık, kırık bardaklar ve yere saçılmış yiyecekler ortalığa karışmış durumdadır. Kristen, erkek arkadaşının da yardım edeceğini umarak onu arar ancak aramalarına hiçbir şekilde cevap alamaz. İlk başta bunun sadece bir ilgisizlik olduğunu düşünür fakat içindeki rahatsızlık giderek büyümeye başlar.

Tam bu sırada, bilinmeyen bir numaradan telefon gelir. Hattın diğer ucundaki yabancı, şaşırtıcı bir şekilde Kristen’ın kim olduğunu, nerede yaşadığını ve hatta partideki her detayı bildiğini söyler. Bu garip konuşmanın ardından yabancı, Kristen’a dışarı çıkmasını emreder. İlk başta bunun kötü bir şaka olduğunu düşünen genç kadın, telefonu kapatır ve endişeli bir şekilde evde dolanmaya devam eder.

Ancak gizemli yabancı onu sürekli arayarak, her hareketini takip ettiğini kanıtlayan detaylarla psikolojik bir oyunun içine çeker. Kristen’in korkusu her geçen dakika artarken, pencerelerinin dışından gelen küçük sesler ve kapının önünde bırakılan garip notlar durumu daha da ürkütücü hale getirir. Bu kişi yalnızca onu izlemekle kalmıyor, aynı zamanda hayatının en karanlık sırlarını da bildiğini ima ediyordur.

Kristen, yardım arayışına devam ederken, en yakın arkadaşlarının bile bu tehlikeli oyunun bir parçası olup olmadığından şüphelenmeye başlar. Tüm kapılar kapanmış gibidir ve her şey ona karşıdır. Ancak her geçen dakika, Kristen’ı yalnızca çaresizliğe değil, aynı zamanda içinde saklı duran hayatta kalma içgüdüsüne de yaklaştırır.

Ancak bu oyun daha yeni başlamıştır. Yabancının amacı yalnızca korkutmak değil, onu bir av gibi köşeye sıkıştırarak kendi hatalarını ve geçmişteki seçimlerini yüzüne çarpmaktır. Kristen, korkunun pençesinde mücadele ederken, tek çıkış yolunun bu yabancının kim olduğunu ve neden onun peşine düştüğünü öğrenmek olduğunu fark eder. Zaman ise hızla tükenmektedir ve her yanlış adım, onu karanlık bir sona bir adım daha yaklaştırmaktadır.