Jack Cregan, uzun yıllardır suç dünyasında yer alan, karanlık geçmişiyle tanınan bir soyguncudur. Geçmişinde defalarca kanunla karşı karşıya gelen Jack, sonunda babasının öldürülmesi ve büyük bir soygun paralarının çalınmasıyla ilgili soruları yanıtlamak üzere yola çıkar. Babasının ölümünden ve kaybolan paradan sorumlu olanları bulma arayışı, onu geçmişin derinlerine doğru sürüklerken, bir yandan da hayatını tehlikeye atmaktadır.

Jack’in babasının ölümüne dair araştırmalar yaparken karşılaştığı her yeni ipucu, onu daha da tehlikeli bir yolculuğa iter. Gizli ilişkiler, ihanetler ve yıllarca örtbas edilen sırlar, Jack’i bir döngüye sokar. Ancak daha derinlere indikçe, Jack’in karşılaştığı gerçekler sadece babasının öldürülmesiyle sınırlı kalmaz. Çaldığı para ve soygunların ardında başka bir güç ve çok daha karmaşık bir plan olduğu ortaya çıkar.

Babasının ölümünün ardında, onu yıllarca tanımadığı bir tarafın olduğunu öğrenen Jack, kendi kimliğini sorgulamaya başlar. Babasının mirasını ve geçmişini öğrendikçe, kendi varlığına dair sorular sormaya, hayatının anlamını sorgulamaya başlar. Ne babası, ne de soygunla ilgili geçmişin gerçek yüzü, Jack'in bildiği gibi değildir.

Her adımda daha fazla tehlike ve ihanetle karşılaşan Jack, yalnızca soygun paralarını bulmakla kalmayıp, aynı zamanda kendisini ve geçmişini anlamaya çalışır. Fakat bu yolculuk, yalnızca babasının ölümünün değil, kendi ölümünün de habercisi olacaktır. Jack’in hayatını tehdit eden bu araştırma, bir süre sonra onu iyice köşeye sıkıştırır ve her şeyin kaybedilmesiyle sonuçlanacak bir çözümü aramaya iter.

Bu hikaye, intikam, kimlik, ihanet ve aile bağları üzerine bir yolculuğa çıkarırken, Jack'in kendi varlığını sorgulamasıyla derinleşen bir drama dönüşür. Jack’in peşinden gittiği gerçeğin, kendi yaşamını yeniden inşa etmesine ya da tamamen yok olmasına yol açacağı büyük bir soru işareti haline gelir.