İlk maceranın ardından 15 yıl geçmiş ve dünya tamamen değişmiştir. Medeniyetin son kırıntıları bile yok olmuş, nükleer savaş gezegeni kurak bir çorak araziye çevirmiştir. Yolların hâkimi artık acımasız çeteler, savaş lordları ve hayatta kalmak için her yolu mübah sayan kanun tanımaz topluluklardır. Bu distopik ortamda Max Rockatansky, yıllar süren yalnız yolculuğunun ardından kendisine bir sığınak aramaktadır. Çılgın Max artık bir efsane haline gelmiş, ancak onun için önemli olan tek şey hayatta kalmaktır.

Yolculuğu, çölün ortasında inşa edilmiş Bartertown adlı garip ve acımasız bir yerleşkeye çıkmasına neden olur. Burada insanlar, enerji ve kaynaklar için birbirleriyle savaşmakta, karmaşık bir güç dengesi içinde var olmaya çalışmaktadır. Kasabanın lideri, güçlü ve acımasız bir kadın olan Aunty Entity’dir. Bartertown’u yöneten Aunty Entity, Max’in yeteneklerini fark eder ve ona bir anlaşma teklif eder: Şehrin altında gizlice yönetimi elinde tutan ve enerji kaynağı olan Methane Tesisleri’ni kontrol eden Master-Blaster adlı ikiliyi saf dışı bırakması karşılığında Max’e barınma ve kaynak sağlayacaktır.

Ancak Max, kasabanın sert kurallarına uyum sağlamak zorundadır. “Dome of Thunder” adı verilen gladyatör arenasında hayatta kalmak için savaşması gerekir. Burada, düşmanlarını yok etmek için zekasını ve dövüş becerilerini kullanmak zorunda kalır. Fakat işler beklediği gibi gitmez. Bartertown’un karanlık sırlarını keşfeden Max, önce ihanete uğrar, ardından çöle sürgün edilir.

Ölümün kıyısına gelen Max, çölde kaybolmuş bir çocuk topluluğu tarafından kurtarılır. Medeniyetin yıkıntıları arasında büyüyen bu çocuklar, efsanevi bir kurtarıcının geleceğine inanmaktadır. Max, onlara yardım etmek istemese de, kısa sürede onların da Bartertown’un acımasız gücünün tehdidi altında olduğunu fark eder. Çocukların özgürlüğünü sağlamak için geri dönmeye karar veren Max, hem Bartertown’a hem de Aunty Entity’ye karşı son bir savaş başlatır.

Bu destansı hesaplaşmada Max, yalnızca hayatta kalmak için değil, bir zamanlar inandığı insani değerler adına da savaşır. Kovalamacalar, patlamalar ve çölün acımasız doğası içinde, Max bir kez daha hem kendi geçmişiyle hem de yeni düşmanlarıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Fakat bu kez, çölü ve masumları korumak için kendisini feda etmekten kaçınmayacaktır.

Bu film, kıyamet sonrası dünyada ahlakın ve adaletin anlamını sorgulayan, görkemli aksiyon sahneleri ve unutulmaz karakterleriyle türün en ikonik yapımlarından biri olarak hafızalara kazınmıştır.