Kısa süre önce çalıştığı üniversitedeki görevine son verilen, saygın hukuk profesörü Erdem Kuş, yaşadığı hayal kırıklığının ve belirsizliğin etkisiyle ruhsal olarak zor bir dönemden geçmektedir. Kendini toparlamaya çalıştığı günlerde, beklenmedik bir telefon alır. Arayan kişi, kendisini savcı olarak tanıtmakta ve Erdem’in adının bir suç soruşturmasında geçtiğini iddia etmektedir. Ne olduğunu anlamaya çalışan Erdem, peş peşe gelen telefonlarla, kendisini emniyet müdürü, hâkim gibi tanıtan kişilerin yönlendirmelerine kapılır. Fakat kısa sürede her şeyin profesyonel bir dolandırıcılık planının parçası olduğu ortaya çıkar.

Kandırıldığını fark eden Erdem, mesleki bilgi ve hukuk birikimini de arkasına alarak bu çetenin peşine düşmeye karar verir. Fakat bu, düşündüğü kadar kolay olmayacaktır. Dolandırıcıların izini sürerken kendisini olayların komik, absürt ve yer yer trajik bir girdabında bulur. Hukuk kitaplarından tanıdığı sistem, sokakların acımasızlığı ve dolandırıcıların kurnazlığıyla çatışır.

Bir yandan dolandırıcı çetesini yakalamaya, diğer yandan adalet arayışını sürdürmeye çalışan Erdem’in başına gelenler, zamanla sıradan bir mağduriyet hikâyesinden çok daha fazlasına dönüşür. Karşılaştığı ilginç karakterler, düşüp kalktığı beklenmedik olaylar ve içinde bulunduğu trajikomik durumlar, Erdem’e sadece adaleti değil, hayata ve kendine dair yepyeni dersler de öğretir.