Martin'in kızı Emma, ebeveynlerinin ortadan kaybolmasıyla ilgili gerçeği ortaya çıkarmak için kararlı bir şekilde hareket eder. Yaklaşık otuz yıl önce, Martin ve karısı esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmuş ve bu durum Emma'nın hayatını derinden etkilemiştir. Bu trajedinin gölgesinde büyüyen Emma, yıllar boyunca ailesinin başına ne geldiğini öğrenmek için bir yol aramıştır.

Bir gece bekçisi olarak çalışmaya başlayan Emma, özellikle tehlikeli suçluların tutulduğu bir hapishanede görev alır. Bu hapishanede, ebeveynlerinin kaybolmasından sorumlu olduğuna inandığı ünlü seri katil Wörmer de bulunmaktadır. Emma, Wörmer ile yüz yüze görüşmeye karar verir ve onun hücresine girer. Bu görüşme sırasında Wörmer, uzun süredir komada olan zihninden uyanır ve Emma'nın gelmesiyle birlikte, derinlerde sakladığı karanlık sırlar ve suçlar yeniden gün yüzüne çıkar.

Wörmer'in komadan çıkması, yalnızca Emma'nın değil, kasabadaki birçok kişinin hayatını altüst edecek bir dizi kaderin zincirleme olayını tetikler. Emma, ebeveynlerinin başına gelenleri öğrenmeye adım adım yaklaşırken, Wörmer'in serbest kalma ihtimali ve yeniden tehdit oluşturma tehlikesiyle yüzleşmek zorunda kalır. Bu süreçte Emma, geçmişin gölgelerinden çıkıp kendi içsel cesaretini ve kararlılığını keşfederken, aile bağlarının ve adaletin ne kadar derinlere uzandığını anlamaya başlar.

Bu karmaşık ve gerilim dolu yolculuk, Emma'nın sadece ebeveynlerinin kayboluşunu çözmekle kalmayıp, aynı zamanda kendi kimliğini ve hayatını yeniden şekillendirmesine de olanak tanır.