Tony Tilden ve oğlu Austin Tilden, gizemli ölüm vakalarını araştıran deneyimli memurlardır. Bir gün, hiçbir iz veya ipucu bulamadıkları genç ve güzel bir Jane Doe cinayetini araştırmakla görevlendirilirler. Jane Doe'nun kimliğini tespit etmeye çalışırken, edindikleri tuhaf ipuçları, onları beklenmedik bir yolculuğa çıkarır ve korkunç gerçeklere doğru sürükler.

Tony ve Austin, Jane Doe'nun ölümünü araştırırken, sıradışı bulgularla karşılaşırlar. Cesedinin etrafında buldukları deliller, olayın sıradan bir cinayetten daha karmaşık olduğunu gösterir. Her adım, daha fazla gizemi açığa çıkarır ve Tony ile Austin, olayı çözmek için her türlü çabayı gösterirler.

Araştırmaları ilerledikçe, Tony ve Austin, Jane Doe'nun kimliğini ortaya çıkarmakla kalmaz, aynı zamanda ölümünün ardındaki karanlık sırları da açığa çıkarır. İpuçları, onları şehirlerinin karanlık ve tehlikeli köşelerine götürür ve bilinmeyen bir düşmanla yüzleşmelerine neden olur.

Tony ve Austin, zamanla, Jane Doe'nun ölümünü çözmek için sadece profesyonel olarak değil, aynı zamanda duygusal olarak da bağlanırlar. Bu arada, kendi kişisel sınırlarını zorlamak zorunda kalırlar ve korkunç gerçeklerle yüzleşmek için cesaretlerini toplarlar.

Bu gerilim dolu hikaye, izleyicilere gizemli bir cinayeti çözmek için bir baba-oğulunun mücadelesini ve karanlık sırların ortaya çıkışını anlatır. Tony ve Austin'in kararlılığı ve cesareti, izleyicilere adalet arayışında ne kadar önemli olduğunu hatırlatırken, hikayenin sırları çözülürken yaşanan gergin anlar da seyirciyi ekrana bağlar.