Bir eyalet parkında görevli tecrübeli bir korucu, kaybolan genç oğlunu bulmak için umutsuz bir arayışa girişir. Ancak, bu sıradan bir kayıp vakası değildir. Bölgede patlak veren ölümcül bir virüs salgını, insanları adeta zombilere dönüştüren, kontrol edilemez bir enfeksiyona yol açmıştır.

Korucu, ormanın derinliklerinde oğlunu ararken, her adımda daha büyük tehlikelerle yüzleşir. Enfekte olan insanlar sadece birer tehdit değil, aynı zamanda hızla yayılan bir salgının taşıyıcılarıdır. Bu yeni dünyada, bir anlık hata ölümcül sonuçlara yol açabilir. Korucu, hem fiziksel hem de duygusal sınırlarını zorlayarak, bir yandan oğlunu bulmaya çalışırken, diğer yandan bu kaotik ortamda hayatta kalmak için mücadele eder.

Ormanın sessizliği artık bir huzur kaynağı değil, pusuya yatmış tehlikelerin habercisidir. Korucu, yalnızca virüsle değil, aynı zamanda kendi korkuları ve vicdanıyla da savaşmak zorundadır. Her karşılaşma, hem oğlunu kurtarma umudunu hem de insanlığın bu kabustan çıkışını sorgulamasına neden olur.

Bu dramatik ve gerilim dolu hikaye, bir babanın sevgisinin ve fedakarlığının sınırlarını zorladığı, insanlık ile canavarlaşma arasındaki ince çizgide geçen bir hayatta kalma mücadelesini anlatır.