The Walking Tall efsanesi, Buford Pusser karakterini canlandıran Bo Svenson ile güçlü bir şekilde devam ediyor; yolsuzlukla savaşan, kasabasını korumaya kararlı tek kişilik bir ordu gibidir. Karısının mafya tarafından acımasızca öldürülmesinin ardından, intikam ateşiyle yanıp tutuşan Şerif Pusser, kaçak içki operasyonlarını kökünden bitirmek için harekete geçer ve çetelerin işlerini havaya uçurur.

Buford’un peşinde nefes kesen ve amansız bir takip başlatan mafya, onun karşısına iki ölümcül kiralık katil çıkarır: biri korkusuz ve çılgın bir yarış pilotu, diğeri ise soğukkanlı ve ölümcül bir silahşördür. Diğer adamlar bu ölümcül tehdidin karşısında kaçmayı tercih ederken, Pusser sıradan biri değildir; o, adaletin ve cesaretin canlı simgesi, yılmaz bir savaşçıdır.

Hayatını hiçe sayarak kasabasını koruma görevine devam eden Buford Pusser’in mücadelesi, sınırları aşan, kural tanımayan ve unutulmaz bir kahramanlık destanına dönüşür. Onun hikayesi, korkuya karşı dimdik durmanın, adalet için sonuna kadar savaşmanın ve gerçek bir liderin ne demek olduğunu gösteren etkileyici bir anlatıdır.