"Peggy Sue Got Married" adlı filmde, 43 yaşındaki bir anne ve seçkin bir evkadını olan Peggy (Kathleen Turner), hayatının dönüm noktasına gelmiştir. Boşanma eşiyle yüzleşirken, kendi iç dünyasında derin bir boşluk ve pişmanlık hisseder. Geçmişin yükü altında ezilen Peggy, “keşke her şeyi baştan alabilsem” diye hayal kurmaya başlar. Çünkü aslında onun bugünlere gelmesini sağlayan olaylar dizisi, yıllar önce, mezuniyet balosuna yakın bir zamanda başlamıştır.

Bir mucize eseri, Peggy birdenbire kendini gençlik yıllarına, o önemli balonun hemen öncesine geri götürür. Geçmişin unutulmaz anıları, gençliğinin umut dolu günleri ve o dönemde yaptığı seçimler yeniden gözleri önüne serilir. Bu beklenmedik zaman yolculuğu, Peggy’ye hayatını yeniden şekillendirme, geçmişteki hatalarını düzeltme ve belki de farklı, daha mutlu bir gelecek yaratma şansı sunar.

Film, Peggy’nin bu ikinci şansı nasıl değerlendirdiğini, geçmişiyle yüzleşirken aynı zamanda bugünkü kendisiyle barış kurma çabasını anlatıyor. Kendi hataları, kaybettikleri ve sevdiği insanlarla ilgili pişmanlıklarıyla dolu bir geçmişi, gençliğinin enerjisi ve heyecanıyla yeniden keşfeden Peggy, izleyicilere yaşamın getirdiği pişmanlıkların, yeniden başlama umuduyla nasıl erozyona uğrayabileceğini ve aynı zamanda yeniden yeşerebileceğini gözler önüne seriyor.

Bu dokunaklı hikâye, yalnızca kişisel bir dönüşüm ve kendini yeniden bulma öyküsü olmakla kalmıyor; aynı zamanda insanın geçmişteki seçimleriyle yüzleşip geleceğini yeniden inşa edebilme gücünü de vurguluyor. Peggy’nin hikâyesi, zamana meydan okuyan, umut ve yenilenme dolu bir anlatımla izleyicilere sunuluyor.