Kasabanın en zengini ve en çapkını olan Hüseyin, yıllardır beyaz eşya dükkanının tek hâkimi olarak hayatını sürdürmektedir. Hüseyin, kasabaya yeni beyaz eşyalar getirdiğinde bunu büyük bir gösteriye dönüştürmeyi sever. Alttan soğutmalı klimalar, çift kapılı buzdolapları gibi teknolojinin son ürünü olan eşyaları kasabalılara tanıtırken şovlar düzenler, hem işini büyütür hem de halkın gözünde iyice popülerleşir.

Ancak Hüseyin’in gösterişli yaşamı ve şöhreti, kasabaya iki genç Rus kadınla, nam-ı diğer “Cicişler” ile karşılaşmasıyla bambaşka bir hâl alır. Hüseyin, Rus kadınların kasabada dikkat çekmemesi için onlara çarşaf giydirerek gizlice kasabaya sokar. Ancak, kasabanın meraklı gözlerinden kaçmak pek mümkün değildir. Hüseyin’in bu hareketi kısa sürede dedikodulara yol açar.

Cicişler kasabanın gündemine otururken, Hüseyin bir yandan işlerini büyütmeye devam eder, diğer yandan ise bu iki kadını gözlerden uzak tutmaya çalışır. Fakat planlar her zaman istenildiği gibi gitmez. Kasaba halkı, Hüseyin’in bu gizemli misafirlerini keşfetmeye başladıkça işler çığırından çıkar ve Hüseyin, bu maceranın beklenmedik sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalır.

Hüseyin’in çapkınlığı ve kasabaya getirdiği modern eşyalar bir arada kasabanın gündemini meşgul ederken, olaylar hem komik hem de trajikomik bir hâl alır.