Farklı semtlerde çalışan iki market çalışanı, görevli oldukları mağaza birdenbire kapanınca, tesadüfen karşılaşır ve haftasonunu birlikte geçirmeye karar verirler.

İki farklı dünyadan gelen bu insanlar, birbirlerine yabancı olmalarına rağmen, aynı hedefe doğru yol alırken birbirlerini daha yakından tanıma fırsatı bulurlar. Biri sakin, düzenli ve kendini işine adamış bir karakterken, diğeri daha spontane, neşeli ve hayatta bir şeyleri değiştirmek isteyen biridir. Farklı geçmişleri ve yaşam tarzları, aralarındaki iletişimsizliklere ve anlaşmazlıklara yol açsa da, birlikte geçirdikleri zamanla bu farklar yavaşça kaybolur.

Haftasonu boyunca, kendilerini keşfetmekten, küçük kasaba hayatını gözlemlemekten, birbirlerinin dünyalarını anlamaktan çok daha fazlasını deneyimlerler. İkisi de hayatlarında dönüm noktalarıyla yüzleşirken, bu beklenmedik yakınlaşma onlara yeni bakış açıları kazandırır. Kapanan mağaza ve planlanan iş, onların ortak bir bağ kurmasına sebep olmuş olsa da, ikisi de farklı kişisel mücadelelerle karşı karşıya kalır.

Bu basit ancak derinlemesine ilişkiler, izleyiciye insan bağlantılarının ne kadar beklenmedik ve karmaşık olabileceğini, bir hafta sonu gibi kısa bir sürede bile insanların birbirlerine nasıl tesadüfen anlamlı bir şekilde dokunabileceğini gösterir.