9’dan 6’ya ofis hayatının monotonluğunda sıkışıp kalmış bir adam olan Tahsin’in hikâyesi, modern yaşamın ironik bir yüzleşmesini sunuyor. Hayatından bunalmış ve sabrını tamamen yitirmiş bir halde, Tahsin radikal bir karar alır: İstanbul’u terk edip Akdeniz’in huzurlu sahillerine yerleşecektir. Hayalini kurduğu bu kaçış, özgürlüğe giden bir yolculuk gibi görünse de işler beklediği gibi gitmez ve tüm planları altüst olur.

Tahsin, yaşadığı stres dolu şehir hayatını geride bırakıp bambaşka bir hayata adım atmaya kararlıdır. Evini toparlayıp yeni bir başlangıç için yola koyulur, ancak yolculuğu beklenmedik şekilde bir dizi absürt olaylar zincirine dönüşür. Arabası bozulur, tren kaçırır, yanlış otobüse biner ve bürokratik engellerle boğuşur. Hayalini süsleyen Akdeniz kıyıları bir türlü ona kavuşmazken, her adımında karşılaştığı ilginç karakterler ve komik olaylar işleri daha da karmaşık hale getirir.

İstanbul’dan ayrılmak bir saplantıya dönüşürken, Tahsin’in yolculuğu, içsel bir dönüşümle birleşir. Kendi sabrını ve kararlılığını sorgulamak zorunda kalırken, her başarısız deneme onu komik ve bir o kadar da düşündürücü bir maceranın içine çeker. Tüm bu karmaşanın ortasında, Tahsin hayatın gerçek anlamını ve mutluluğun aslında nerede olduğunu keşfetmeye başlar.

Ramin Matin’in yönetmenliğinde, şehir hayatının çıkmazlarını hicveden bu film, mizahi anlatımı ve incelikle işlenmiş karakterleriyle dikkat çekiyor. Başrollerini Deniz Celiloğlu ve Ezgi Çelik’in paylaştığı yapım, hem güldüren hem de sorgulatan sahneleriyle modern hayatın kaotik yüzüne ışık tutuyor.