Hans, kendine fazla güvenen ve evden geç çıktıkları için oldukça öfkeli olan bir adamdır. Ailesiyle birlikte, anne ve babasını ziyaret etmek üzere yola çıkarlar. Yolculuk sırasında, beyaz bir minibüs tarafından takip edildiklerini fark ederler. Bu durum, Hans ve ailesinde büyük bir huzursuzluk yaratır ve zamanla, yoldaki tüm beyaz minibüslere karşı paranoyak bir korku geliştirmelerine neden olur.

Aile, her beyaz minibüs gördüklerinde daha da tedirginleşir ve bu paranoya, yolculuklarının geri kalanını büyük bir stres ve gerilim içinde geçirmelerine sebep olur. Bu yolculuk, Hans ve ailesi için bir kabusa dönüşürken, Hans, ailesini korumak ve bu tehditten kurtulmak için çaresizce bir çözüm aramaya başlar.