Nick Lang, Hollywood’un parlak ışıkları altında "iyi adam" rollerine hapsolmuş, ünüyle tanınan popüler bir film yıldızıdır. Ancak kariyerinde daha derin ve ciddi rollere yönelmek isteyen Nick, kendisine yapışıp kalan bu tek boyutlu imajdan kurtulmanın yollarını aramaktadır. Yeni projesinde acımasız, sokakların sert gerçekliğini yaşayan bir cinayet dedektifini canlandıracaktır. Fakat bu kez rolüne gerçekten hazırlanmak istemektedir—tam anlamıyla gerçek bir dedektif gibi hissetmek istemektedir.

Bu amaçla, New York Polis Departmanı'ndan kaba saba, kuralları umursamayan ama işinde son derece başarılı olan dedektif John Moss’un yanına stajyer gibi gönderilir. Sert mizaçlı John Moss için Hollywood yıldızı Nick Lang, başta sadece baş belası bir yükten ibarettir. Onun için gerçek suçlarla uğraşmak varken, yanında peşinden kameralara el sallayan, her şeye "metot oyunculuğu" açısından yaklaşan bir aktörle vakit geçirmek, tam bir kâbustur.

Ancak Nick, gösterişli tavırları ve amatörce merakıyla zamanla gerçek suç dünyasının acımasızlığıyla yüzleşir. John ise istemeden de olsa Nick'in bakış açısının olaylara başka bir yön kattığını fark etmeye başlar. İkili arasında istemsiz bir ortaklık gelişir; mizahi çatışmalar, absürt durumlar ve yanlış anlaşılmalarla dolu bir yolculuğa çıkarlar.

Nick için bu deneyim, hem oyunculuğunu dönüştürecek bir fırsata hem de hayatı daha derinden anlamaya başladığı kişisel bir sınav haline gelir. The Hard Way adlı bu aksiyon dolu komedi, gösteri dünyası ile gerçek hayatın kesiştiği sınırda, beklenmedik bir dostluğun ve kişisel dönüşümün hikâyesini anlatır.