Sarah ve Tom, mali açıdan uçurumun eşiğinde, her şeylerini kaybetmek üzeredir. Son bir umutla, Londra'daki şık evlerini bir alıcıya satmayı başarırlar. Evlerini boşaltmadan önce, en yakın arkadaşları Richard ve Beth’i veda yemeğine davet ederler. Ancak, planlanmamış bir şekilde eski bir dostları Jessica, yemekte onlara katılır. Gece ilerlerken küçük gibi görünen bir tartışma sonrasında Jessica, bahçede kendini asar.

Tom hemen polisi aramak ister, fakat Sarah, polisin gelişinin alıcıya durumu haber vereceğini ve satışın iptal olacağını fark eder. Bu, mali felaket anlamına gelir. Çaresizlik içinde kalan çift, akıllarına gelen tek çözümü tartışır: Richard ve Beth’i, Jessica’nın cesedini kendi dairesine götürmeye ve intiharını orada gerçekleşmiş gibi göstermeye ikna etmek. Bu plan ne kadar ahlaki sınırları zorlasa da, Sarah ve Tom başka bir çıkış yolu bulamaz.

Başta zor olsa da, Richard ve Beth, arkadaşlarına yardım etmeyi kabul eder. Ancak işler asla planlandığı gibi gitmez. Jessica’nın geçmişiyle ilgili beklenmedik sırlar açığa çıkar ve olaylar kontrolden çıkmaya başlar. Bu, yalnızca bir intihar gibi görünen bir olayın, derin bir sırlar ağına ve tehlikeli bir oyuna dönüştüğü bir geceye evrilir.

Bu gerilim dolu hikaye, çaresizliğin insanları ne kadar ileri götürebileceğini ve her yanlış kararın daha büyük sorunlara nasıl yol açabileceğini ustalıkla işler. Peki, bu dört arkadaş, işlerin bu kadar karmaşık hale gelmesini engelleyebilecek mi? Yoksa bu gece, hepsinin hayatını sonsuza dek değiştiren bir felakete mi dönüşecek?