Heather, yıllardır hayatında iz bırakan eski arkadaşı Carla ile uzun bir aradan sonra beklenmedik bir şekilde karşılaşır. Bir zamanlar çok yakın olan, fakat aralarındaki bir anlaşmazlık yüzünden kopan ilişkileri, bu tesadüfi karşılaşmayla yeniden alevlenir. Heather, Carla'yı bir kafede görür ve içgüdüsel bir dürtüyle ona yaklaşır. İkisi de yılların mesafesine rağmen içten bir selamlaşmanın ardından sohbet etmeye başlar.

Geçmişlerini hatırladıkça, aralarındaki kırgınlıklar ve yanlış anlaşılmaların üzerine örtülmüş tozlar kalkar. Ancak Heather'ın Carla'ya getirdiği teklif, bu eski dostluğun canlanmasını sağlamaktan çok daha fazlasıdır. Heather, son birkaç yıldır üzerinde çalıştığı büyük bir projeden bahseder – bir iş teklifi, bir yatırım fırsatı ya da beklenmedik bir hayat değişikliği... Ancak bu teklif, sadece kariyer ya da finansal bir fırsat değil, her ikisinin hayatlarını tamamen dönüştürebilecek riskli bir maceradır.

Heather, Carla'ya sunduğu bu teklifle, onların geçmişteki dostluklarının tekrar kurulmasını değil, aynı zamanda kendilerini yeni bir yolculuğa sürüklemelerini de ister. Carla, başlangıçta bu teklife şüpheyle yaklaşır, çünkü yıllar önce aralarındaki bağın nasıl çözüldüğünü unutmak o kadar da kolay değildir. Ancak Heather'ın kararlılığı ve söylediklerinin cazibesi, Carla'nın zihninde derin bir yankı uyandırır.

Bu teklif, iki kadının geçmişiyle yüzleşip, yeni bir geleceğe adım atma fırsatını beraberinde getirecektir. Carla, Heather'ın sunduğu bu beklenmedik fırsatı kabul edecek mi? Ya da yılların getirdiği mesafe ve acılar, bu teklifi reddetmesine mi yol açacak? Her iki durumda da, bu karşılaşma, hem Heather'ın hem de Carla'nın hayatlarını geri dönüşü olmayan bir şekilde değiştirecektir.