Beş kişi, Viking Topluluğu tarafından Mars'a yapılacak ilk insanlı görev için seçilir. Bu bireyler, Kızıl Gezegen'e gitmek üzere hazırlanan beş astronotla psikolojik açıdan büyük benzerlikler taşıdıkları için tercih edilmiştir. Bu sıra dışı ekip, "B-takımı" olarak adlandırılır ve astronotların birer alter egosu olarak, bu macerayı Dünya'da kapalı kapılar ardında eş zamanlı olarak deneyimleyecektir.

Görev boyunca, B-takımı üyeleri, gerçek astronotların karşılaşacağı zorlukları simüle ederek hem kendi dayanıklılıklarını hem de psikolojik uyumlarını sınayacaktır. Ancak bu deney, sadece bilimsel bir proje olmaktan öte, bireylerin kendi içsel çatışmalarıyla yüzleştiği bir yolculuğa dönüşür. Kapalı bir ortamda geçen günler ilerledikçe, aralarındaki ilişkiler karmaşıklaşır, gerilim yükselir ve her biri kendi sınırlarını zorlamaya başlar.

Mars'a yapılan görev kadar, Dünya'da süren bu paralel macera da ekip üyeleri için bir hayatta kalma mücadelesine dönüşür. Peki, bu iki takım da görevlerini başarıyla tamamlayıp insanlığın uzaya yönelik en büyük adımını atmasına yardımcı olabilecek mi? Yoksa bu süreç, hem bireysel hem de kolektif dayanıklılığın sınırlarını aşan bir deney olarak mı kalacak?