Genç bir kadın, yıllardır görüşmediği babasının uzlaşma çağrısını kabul ederek sevgilisiyle birlikte gözlerden uzak, lüks bir tatil köyüne doğru yola çıkar. Babası, geçmişte işlediği suçlardan uzaklaşmış gibi görünse de, içindeki şüpheleri bir türlü susturamaz. Bu buluşma gerçekten bir barış çubuğu mu, yoksa geçmişin gölgesi hâlâ peşlerinde mi?

Tatil köyüne vardıklarında, başta her şey yolunda gibidir. Babası, yılların hasretini dindirmek istercesine samimi ve sıcak davranır. Ancak, gölgelere sinmiş tehlikeli figürler, çok geçmeden geçmişin asla tamamen gömülemeyeceğini kanıtlar. Bir gece ansızın, tatil köyü sessizliğini silah sesleri ve boğuk çığlıklar deler. Babasının eski düşmanları, onu bulmuştur—ve artık sadece onun değil, kızının ve sevgilisinin de peşindedirler.

Babasının eski suç ortakları, ihanete uğradıklarını düşündükleri adamdan intikam almaya kararlıdır. Ancak, hesap etmedikleri bir şey vardır: Onun kızı ve sevgilisi, sandıkları kadar kolay hedefler değildir. Bir anda kendilerini hayatta kalma mücadelesinin ortasında bulan genç kadın ve sevgilisi, yalnızca kaçmakla yetinmeyecek, av olmaktansa avcıya dönüşmeyi öğreneceklerdir.

Gece ilerledikçe, hem baba hem de kızı birbirlerinin gerçek yüzleriyle yüzleşmek zorunda kalır. Aile bağları mı ağır basacaktır, yoksa hayatta kalmak için fedakârlık yapmak mı gerekecektir? İhanet, pişmanlık ve affetme temaları etrafında şekillenen bu gerilim dolu hikâye, her anıyla seyirciyi diken üstünde tutacak. Ancak hayatta kalmanın bir bedeli vardır ve herkes bu bedeli ödemeye hazır olmayabilir.