Eksantrik milyoner, zengin ve tuhaf bir adam olarak bilinen Lionel Twain, dünya çapında ünlü beş dedektifi ve onların yardımcılarını şehir dışındaki kasvetli ve gizemli malikanesine akşam yemeği için davet eder. Twain’in misafirleri arasında dünyanın en ünlü dedektifleri bulunmaktadır: Catalina’dan bilge ve esprili Sidney Wang, Belçika’dan kibirli ve ukala Milo Perrier, San Francisco’dan sert mizaçlı ve sinirli Sam Diamond, New York’tan zeki ve şık karı koca dedektifler Dick ve Dora Charleston ve İngiltere’den yaşlı fakat keskin zekalı Jessica Marbles.

Dedektifler ve maiyetleri, malikaneye adım attıkları ilk andan itibaren tuhaf olaylarla karşılaşır. Dışarıdaki yoğun sisin içinden geçerek ulaştıkları bu gösterişli ama bir o kadar da tehditkar mekan, kapalı kapılar ardında karanlık sırları saklayan bir yer gibidir. Yolculuk boyunca ve eve geldikten sonra yaşanan gizemli kazalar, misafirleri huzursuz etmeye başlar. Kapıların kendi kendine kilitlenmesi, garip sesler ve açıklanamayan olaylar onları hem tedirgin eder hem de şüphelerini artırır.

Nihayetinde akşam yemeği başlar ve ev sahibi Lionel Twain, tüm görkemiyle misafirlerinin karşısına çıkar. Konuşmasına hemen konuya girerek başlar. Onları buraya bir amacı gerçekleştirmek için davet ettiğini ve bu amacın, suçbilimi konusunda kendisinin dünyadaki en iyi zihinlerden daha üstün olduğunu kanıtlamak olduğunu açıklar. Dedektifleri küçümseyen bir edayla, onların bugüne kadar çözemedikleri en karmaşık ve ölümcül vakayı çözmeleri gerektiğini söyler.

Twain’in davetinin arkasındaki karanlık gerçek ise çok geçmeden ortaya çıkar. Misafirlere, tam gece yarısı içlerinden birinin öldürüleceğini ve bu cinayeti gecenin sonuna kadar çözmeyi başaran kişiye tam 1 milyon dolar ödül vereceğini ilan eder. Bu açıklamadan sonra ortadan kaybolan Twain, dedektifleri ölümcül bir oyunun içerisine çekmiştir.

Artık bir yarış başlamıştır. Her biri kendi yöntemleriyle ipuçlarını takip etmeye çalışırken, bir yandan da kendi canlarını korumak zorundadır. Gecenin ilerleyen saatlerinde dedektifler, gizemli evin karanlık köşelerinde dolaşırken hem birbirleriyle hem de kendi korkularıyla yüzleşmek zorunda kalır. Twain’in zekice kurduğu bu oyun, dedektiflerin yeteneklerini ve hayatta kalma içgüdülerini en üst seviyeye çıkaracaktır. Ancak gerçek, sandıklarından çok daha karmaşık olabilir.