Korkusuz bir şövalye, Kutsanmış Olan’ın ruhunu kurtarmak için lanetli topraklara adım atar. Ölümcül büyülerle korunan bu diyar, cadılar, iblisler ve kana susamış düşmanlarla doludur. Yolculuğu boyunca karşılaştığı her engel, sadece fiziksel gücünü değil, inancını ve iradesini de sınar.

Ancak yolculuğun en büyük sırrı, Kutsanmış Olan’ın kurtuluşunun bir lütuf mu, yoksa bir felaket mi olacağıdır. Onun geri dönüşü, unutulmuş kehanetleri uyandırabilir, kadim güçleri serbest bırakabilir ve insanlığın kaderini geri dönülmez bir sona sürükleyebilir. Şövalye, fedakârlık ve görev arasında bir seçim yapmak zorundadır: Dünyayı kurtarmak için sevdiğini feda mı edecek, yoksa tüm bedellere rağmen ona hayat mı verecektir?

İhanetlerin gölgesinde ve cehennemin kapılarında, kılıcını son kez kaldırırken vereceği karar, kaderin akışını sonsuza dek değiştirecektir.