Film, ömür boyu hapse mahkûm olan Frank Morris'in, efsanevi Alcatraz cezaevinden kaçış planını konu alıyor. Gerilim dolu bu yapım, Alcatraz tarihindeki tek başarılı kaçış öyküsünden esinlenerek izleyicilere, sınır tanımayan bir azim, zeka ve kararlılıkla dolu kaçış macerasını anlatıyor.

Frank Morris, disiplinin ve korkunun hüküm sürdüğü Alcatraz'ın demir parmaklıkları arasında, umudu asla yitirmeyen bir adamdır. Film, Morris'in günlerce, hatta haftalarca süren titiz planlamalarını, cezaevinin katı güvenlik önlemleri ve zorlayıcı yaşam koşulları altında, nasıl zekâsını ve fiziksel gücünü ortaya koyduğunu detaylı bir şekilde gözler önüne serer.

Morris, kaçış planını oluştururken, hücreler arasındaki iletişim yollarını, tünelleri ve cezaevinin gizli mekanlarını kullanarak, izleyicilere nefes kesici bir strateji ve risk dolu bir hesaplaşma sunar. Her detayın titizlikle planlandığı bu süreçte, kaçışın sadece fiziksel bir mücadele değil, aynı zamanda insan ruhunun özgürlüğe duyduğu sarsılmaz inancın bir simgesi olduğu vurgulanır.

Film, tarihsel gerçeklerle modern sinema tekniklerini harmanlayarak, Alcatraz'ın soğuk ve izole atmosferini, Morris'in içsel dünyasıyla paralel olarak işler. İzleyici, her an gerilimin tavan yaptığı, adeta bir labirentte ilerler gibi, Morris'in kaçış planının inceliklerine ve zorluklarına tanık olur.

Sonuç olarak, bu gerilim filmi, Frank Morris'in Alcatraz cezaevinden kaçışını sadece bir tarihsel olay olarak değil, aynı zamanda insanın umutsuzluk karşısında gösterdiği inanç ve azmin destansı öyküsü olarak sunuyor. Her sahnesiyle izleyiciyi ekran başına kilitleyen film, gerçeklerin ve sinemanın buluştuğu unutulmaz bir kaçış öyküsü olarak hafızalara kazınıyor.