New York’ta yaşayan ve “aşk doktoru” olarak bilinen Alex Hitchens, aşk konusunda umutsuz olan erkeklere yardımcı olmakta ustadır. Geliştirdiği özel yöntemlerle sayısız erkeğin hayallerindeki kadınla birlikte olmasını sağlamış ve adeta bu işin ustası haline gelmiştir. Ancak Hitch, danışanlarına asla kendi kimliğini açıklamaz ve her zaman perde arkasında kalmayı tercih eder. Onun için aşk bir sanattır ve bu sanatı mükemmel bir şekilde yönetmektedir.

Bir gün, sıradan ve utangaç bir muhasebeci olan Albert, şehirdeki ünlü ve güzel yıldız Allegra Cole’un kalbini kazanmak için Hitch’ten yardım ister. Albert’in özgüvensiz ve sakar tavırları, Hitch’in işini zorlaştırsa da Hitch, bu sefer gerçek bir meydan okumayla karşı karşıya olduğunun farkına varır. Allegra gibi bir kadının kalbini kazanmak, Hitch’in tüm hünerlerini ortaya koymasını gerektirecektir.

Ancak işler, Hitch’in hayatına Sara Melas isimli zeki ve hırslı bir dedikodu gazetesi yazarı girdiğinde daha da karmaşıklaşır. Sara, ünlülerin özel yaşamlarını araştırıp ortaya çıkarmakla ünlüdür ve Hitch’in gerçek kimliğini ortaya çıkarmayı saplantı haline getirmiştir. Ancak Sara ile Hitch arasındaki çekim, ikisi için de beklenmedik bir şekilde aşkın karmaşıklığını keşfetmelerine neden olur.

Hitch, yıllarca aşkı bir iş olarak görmüşken, Sara karşısında kendi duygularıyla yüzleşmek zorunda kalır. Hem Albert’in aşk hayatını düzene sokmaya çalışırken hem de Sara ile arasında filizlenen duyguları anlamlandırmaya çalışırken, Hitch’in ustalığı bu kez sınanır. Maskeleri indirip, kendisi olmayı öğrenmesi gerekmektedir.

Bu romantik komedi, aşkın kontrol edilemez doğasını ve en profesyonel kişilerin bile gerçek duygular karşısında çaresiz kalabileceğini mizahi ve duygusal bir şekilde anlatır.