Genç ve mutlu bir çift olan Adam ve Barbara Maitland, kaderin acımasız bir cilvesi sonucu yaşadıkları trafik kazasında hayatlarını kaybederler. Ölümden sonra ruhları, evlerini terk etmeyip hâlâ orada kalmaya mahkum olur; ancak artık onlar hayaletlerdir. Bu sırada, Charles ve Delia önderliğindeki bir grup, kız kardeşleriyle birlikte New York'a gelerek, eski Maitland ailesinin efsanevi evini satın alır.

Yeni ev sahipleriyle yaşanan bu durum, Adam ve Barbara için hoşnutsuzluk yaratır. Birer hayalet olmalarına rağmen, deneyimsizlikleri ve ölümsüzlük dünyasındaki acemilikleri yüzünden, evlerinden ayrılmaları gereken canlıları evden uzaklaştırmayı başaramazlar. Zaman geçtikçe evdeki huzursuzluk, iki dünya arasındaki çatışmayı daha da derinleştirir.

Çaresizlikleri artınca, Adam ve Barbara en son çare olarak, korkulan ve söylentilerle ün salmış en kötü hayalet olan Beter Böcek'e başvurmaya karar verirler. Bu tuhaf çağrı, hem evin yeni sahiplerine karşı bir mücadele hem de ölüler diyarında var olmanın bedelini ödeyen iki hayaletin, kendilerini ve evlerini koruma çabalarını gözler önüne serer.

"Adam ve Barbara Maitland'ın Hayaletleri" adlı bu hikâye, ölümden sonra bile yaşamın sürprüklerine karşı direnişi, ölümsüzlükle gelen sorumlulukları ve iki farklı dünyanın çatışmasını, esprili ve trajikomik bir dille anlatıyor. Hem korkutucu hem de düşündürücü atmosferiyle, evin koridorlarında yaşanan bu paranormal macera, izleyicilere ölüm, sahiplenme ve değişimin beklenmedik yüzlerini sunuyor.