Dìdi, lise başlamadan önceki son yazını yaşamakta olan 13 yaşındaki Tayvanlı Amerikalı bir çocuğun büyüme ve kendini keşfetme hikayesini anlatıyor. Çocukluğuyla yetişkinliğe geçişin eşiğinde duran Dìdi, bu yazın onun için farklı bir anlam taşıdığını biliyor. Hayatının bu döneminde, kendini keşfetmenin ve kimliğini şekillendirmenin heyecanıyla doludur.

Anne ve babasının Tayvan kültürüyle yoğrulmuş katı kuralları ve öğretileri arasında büyüyen Dìdi, bir yandan ailesinin beklentilerini karşılamaya çalışırken, bir yandan da kendi benliğini bulmak için cesur adımlar atar. Paten yapmayı öğrenmek, onun için sadece bir spor değil, aynı zamanda özgürlüğün ve bağımsızlığın sembolüdür. Her kayışında rüzgarı hissetmek, içindeki tüm baskılardan kurtulmak gibidir.

Bir gün, paten parkında yaşıtı olan bir grup çocukla tanışır. Aralarından biri, kendine güvenen ve enerjik kişiliğiyle dikkat çeken bir gençtir. Bu yeni arkadaşlık, Dìdi’yi kendi sınırlarını zorlamaya ve dünyaya farklı bir açıdan bakmaya teşvik eder. Gençlerin arasında geçirdiği zamanlar, ona flört etmenin ve karşılıklı duyguların karmaşık yapısını da öğretir. Aynı zamanda, arkadaşlarının kültürel farklılıklarla ilgili yaklaşımları, Dìdi’nin kendi köklerini daha derinlemesine sorgulamasına neden olur.

Ancak tüm bu keşifler, Dìdi’yi ailesinin değerlerinden ve özellikle annesinin ona öğrettiği doğrulardan uzaklaştırmaya başlar. Dìdi, ailesinin sevgisini ve kendi kişisel özgürlüğünü dengelemeye çalışırken, gerçek özünün aslında ne olduğunu anlamaya çalışır. Bu süreçte, annesiyle arasında giderek büyüyen mesafe, onun üzerinde büyük bir yük haline gelir.

Dìdi, yazın sonlarına doğru hem annesiyle hem de kendisiyle yüzleşmek zorunda kalır. İçindeki karmaşayı ve hayal kırıklıklarını anlamaya çalışırken, ailesine karşı olan sevgi ve saygısını da yeniden değerlendirmek zorundadır. Bu içsel çatışma, onun kim olduğunu ve kim olmak istediğini bulma yolculuğunun en önemli parçası olacaktır.

Dìdi’nin hikayesi, yalnızca bir ergenlik yolculuğu değil, aynı zamanda kültürel kimlik, aile bağları ve kişisel özgürlüğün birbirine karıştığı bir keşif sürecidir.