Ejderhaların Vikingler için yalnızca birer tehdit olarak görüldüğü Berk Adası'nda, genç Hıçkıdık farklı düşünmeye cesaret eden tek kişidir. Köyün kudretli şefi Stoick’in oğlu olmasına rağmen, fiziksel gücüyle değil, zekâsı ve yaratıcılığıyla öne çıkan Hıçkıdık, toplumunun katı kurallarına uymakta zorlanır. Bir gece, köye saldıran ejderhalardan biri olan efsanevi ve son derece nadir Gecenin Öfkesi’ni yaralayan Hıçkıdık, onu öldürmek yerine iyileştirip aralarında olağanüstü bir bağ kurar. Bu ejderha, Dişsiz’dir — görünmez kadar hızlı, zekice tepkiler veren ve sandığından çok daha sevecen bir yaratık.

Hıçkıdık ve Dişsiz’in dostluğu, Vikinglerin ejderhalar hakkındaki bütün inançlarını alt üst eder. Bu dostluk, sadece bireysel bir bağ olmanın ötesine geçerek, köydeki herkesin uzun süredir süregelen korkularını ve önyargılarını sorgulamasına neden olur. Ancak değişim her zaman kolay değildir. Astrid gibi savaşçı ruhlu arkadaşları ve eksantrik demirci Gobber’la birlikte Hıçkıdık, hem kendi halkına hem de ejderhalara zarar verecek çok daha büyük bir tehdide karşı koymak zorunda kalır.

"Ejderhanı Nasıl Eğitirsin", aksiyon dolu sahnelerinin yanı sıra duygusal derinliğiyle de öne çıkan, cesaret, empati ve değişime öncülük etmenin ne anlama geldiğini anlatan dokunaklı bir büyüme hikâyesidir. Hıçkıdık ve Dişsiz’in macerası, yalnızca iki dostun hikâyesi değil; aynı zamanda iki dünyayı bir araya getirerek barışın mümkün olduğunu gösteren evrensel bir yolculuktur.